Akyıl E., Karaca H., Öztürk A. A. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2018 - 2019
Bilindiği gibi dünya üzerindeki hastalıkların varlığı, insanların varlığı kadar eski tarihlere dayanmakta olup, ilk çağlardan günümüze gelinceye kadar tüm insanlar çeşitli maddeler kullanarak bu hastalıkları tedavi etmeye çalışmışlardır. Bu amaçla önceleri bitkiler ve hayvanlardan elde edilen çeşitli ekstreler kullanılmaktayken, bilimin ilerlemesi ve yeni maddelerin, özellikle de antibiyotiklerin keşfi ile adeta mucize olarak görülen ilaçlar elde edilmiş, bu sayede insanların yaşam süreleri ve kaliteleri oldukça arttırılmıştır. Enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı açısından önemli ve uygun antimikrobik tedaviyle başarının sağlandığı bir alandır. Bununla birlikte gerek toplumda gerekse hastanede kazanılan enfeksiyon hastalıkları akılcı olmayan antimikrobiyal tedavilerin kullanılması sonucu tedavi edilememekte ve belki de hasta kaybedilmektedir. Uygun antimikrobiyal tedavi; sağ kalım, komplikasyon ve kronikleşmenin önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılması açısından önemlidir. İdeal antibiyotik kullanımı için; doğru tanı sonrası doğru antibiyotik; en uygun yoldan, etkin dozda, optimum aralıklarla, uygun süreyle verilmelidir. Antibiyotik direnci tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Antibiyotik-dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır. Antibiyotik direnç nedenlerinden en önemliside piyasada bulunan antibiyotik ilaçların yüksek dozda bulunması ve yüksek dozların kullanılmasıdır. Ayrıca günümüzde yapılan ilaç tedavisinde hasta günde birkaç defa ve yüksek dozda ilaca maruz kalmaktadır. Yüksek doz beraberinde ciddi yan etkileri doğurmaktadır. Klaritromisin yarı sentetik makrolid türevi bir antibiyotiktir. Duyarlı bakterilerin 50S ribozomal subünitesine bağlanarak protein sentezini inhibe eder ve bu yolla antibakteriyel etkisini gösterir. Klaritromisin birçok gram pozitif ve gram negatif bakteri türüne karşı aktiftir. Klaritromisin hastaya günde iki yada daha fazla doz olarak uygulanmaktadır. Fazla doz uygulama toksik etkileri arttırabileceği gibi hasta uyuncu ve dozlamanın unutulması gibi problemler doğurmaktadır. Polimerik nanopartiküler sistem son yıllarda üzerinde çalışmaların yoğunlaştığı, kontrollü ve uzun süreli salım sağlayan ilaç taşıyıcı sistemlerdir. Bu çalışmada, etkin madde salımını uzatmak ve antimikrobiyal etkinliğini arttırmak için umut vaat eden klaritromisin yüklü polimerik nanopartikül sistem PLGA (Poli Laktik-ko-Glikolik Asit) polimeri kullanılarak nanoçöktürme yöntemi ile hazırlanacaktır. Optimum formülasyon belirlendikten sonra PLGA nanopartikülü kendiliğinden antimikrobiyal etkiye sahip doğal bir polimer olan kitosan ile kaplanacaktır. Çalışma kapsamında; formülasyonların geliştirilmesi, in vitro karakterizasyonu, gastrotintestinal sıvılarda gerçekleştirilecek kısa süreli kararlılık çalışmasının yapılması ve seçilen optimum formülasyonun antimikrobiyal etki profilinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Hazırlanan formülasyonların antimikrobiyal tedavide yeni bir yaklaşım yaratacağı düşünülmektedir.