Türk Havacılık Sektöründeki Finansal Riskler, Belirsizlikler ve Şokların Yayılımı


Meriç E. (Yürütücü), Yıldırım S., Temizel F., Battal Ü., Ateş S. S.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2022 - 2024

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Kasım 2022
  • Bitiş Tarihi: Kasım 2024

Proje Özeti

Havayolu işletmeleri turizm ve taşımacılık pazarında farklı risklerle yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Havayolu işletmeleri doğası gereği diğer işletmelere göre daha oynak ve riskli bir piyasa içinde faaliyet göstermektedirler. Riskin bir kısmı havayolu endüstrisinin karmaşık yapısından kaynaklanmaktadır. Dinamik bir yapıya sahip olan hava taşımacılığı sektörü küresel veya yerel olarak her türlü değişimden etkilenmektedir. Sektörün bu özelliğinden dolayı gelecekte meydana gelebilecek belirsizliklerden korunmak, havayolu işletmeleri için önemli ölçüde avantaj sağlamaktadır. Havayolu işletmeleri risk yönetim teknikleri sayesinde maliyetlerini kontrol edebilmekte ve hesaplayabildikleri kadar riski üstlenmektedirler.

Havayolu endüstrisi ile ilgili önemli bir risk, ana maliyetlerden birini temsil eden jet yakıtı fiyat dalgalanmalarına maruz kalmalarıdır. Riskten korunma, girdi fiyatlarındaki değişikliklerin finansal riskini yönetmenin yaygın bir yoludur ve hiçbir havayolu girdisi yakıttan daha değişken değildir. Özellikle uluslararası yabancı paraların kullanıldığı ve havayolu işletmelerinin temel girdilerinden biri olan yakıt fiyatlarının döviz cinsinden tahsil edildiği hava taşımacılığı uluslararası piyasalardan da etkilenme eğilimindedir.

Havacılık, geniş risk faktörleri yelpazesini kapsar. Uluslararası havayolu hem genel girişimcilik risklerine hem de sektöre özgü risklere maruz kalmaktadır. Kapasite ve kullanım riskleri, strateji ile ilgili riskler, politik riskler, operasyonel riskler, satın alma riskleri, iş sözleşmesi riskleri, BT riskleri artı finansal ve hazine yönetimi riskleri maruz kalınan temel risk faktörlerinden bazılarıdır. Fırsatlar ve iş riskleri arasında ihtiyatlı karar alma kurumsal yönetimin ayrılmaz bir parçasıdır. Sektöre özel risklerin yeni teknikler ve daha geniş bir perspektif ile ele alınması havayolu sektörü yatırımcıları için fayda sağlayacaktır.  

Bu araştırmanın amacı Türk havacılık sektöründeki finansal riskleri, belirsizlikleri tanımlamak ve risk yayılımını ölçümlemektir. Türkiye’deki borsada işlem gören iki havayolu ve iki havaalanı yer hizmeti işletmesi bulunmaktadır. Sektöre Özel Risk Önceliklendirmesi ile uygulanacak teknikler ve daha geniş bir perspektif yakalanmasına ve yatırımcı faydasını büyük ölçüde arttırmayı sağlayacaktır. Bu firmalar için riskler incelenirken finansal varlıkları fiyatlama modeli (CAPM) ve riske maruz değer (VaR) analizi, şok yayılma etkisi (spillover effect) ve petrol volatilitesi etkisi ölçümlenecektir.

Bu projenin araştırma yöntemi bağlamında Havayolu sektöründeki finansal risklere odaklanılarak bu risklerin kaynakları ve yayılımı ele alınacaktır. Araştırma deseninde ilk önce artık gelenekselleşmiş olan CAPM ve iCAPM kullanılarak finansal piyasanın havacılık sektörünü finansal piyasaların havacılık sektöründe menkul kıymetleri nasıl fiyatlandırdığının ve dolayısıyla sermaye yatırımlarından beklenen getiriyi nasıl belirlediğinin ortayay konulacaktır. Buradaki temel katkı beta değeri zamana bağlı olarak elde edilecektir. Bu amaçla kalman filtresi kullanılacak ve beta katsayısındaki değişim hareketi dalgacık (wavelet) yöntemi ile de ele alınarak bulgular desteklenecektir. Riske maruz değerinin VaR analizi bağlamında uçuş hizmeti veren iki firma ve Havalimanı yer servisi veren iki firma için ayır ayrı yatırımların kayıp riski incelenecektir. Bunun için de Arşimet kopula yaklaşımı ile geleneksel Monte Carlo (MC) simülasyon yöntemi kullanılarak iki finansal varlığa sahip bir portföyün riske maruz değerinin (VaR) hesaplanması kullanılacaktır. Yer hizmetleri ve Uçuş hizmetleri veren firmalar arasında bir şok yayılma etkisi incelenecektir. Son olarak petrol volatilitesinin Türkiye havacılık sektörü üzerindeki etkisi ele alınacaktır. Bu amaçla kantilde-kantil (Quantile-on-Quantile) yöntemi kullanılacaktır.