Yabancıların Yatırım Yoluyla Türk Vatandaşlığı Kazanmalarının Hukuki Yönden Değerlendirilmesi ve Yeni Model Önerisi


Aygün M., Uslu Yiğit G. B.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2023

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Şubat 2023
  • Bitiş Tarihi: Eylül 2023

Proje Özeti

Yatırım yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması istisnai yoldan Türk vatandaşlığının kazanılması türlerinden biridir. İstisnai yoldan Türk vatandaşlığının kazanılması 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu (TVK) m. 12’de düzenlenmiş bulunmaktadır. 29.07.2016 tarih ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun (UİK) 27. maddesi ile TVK m. 12/1’e yeni bir b bendi eklenmiştir. Bu yeni düzenleme ile 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca ikamet izni alanlar ile Turkuaz Kart sahibi yabancılar ve bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğu istisnai olarak Türk vatandaşlığını kazanabilecek kişi grupları arasına dahil edilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca ikamet izni alanlar ise Türkiye’de çalışmayan ancak Cumhurbaşkanınca belirlenecek kapsam ve tutarda yatırım yapacaklar ile bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğudur. Böylece 2016 yılında yapılan düzenleme ile yabancılara yatırım yoluyla kolay yoldan Türk vatandaşlığını kazanma yolu açılmıştır. Yapılacak olan yatırımın türü ve miktarı ise Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’e (TVKUY) eklenen ikinci fıkra ile belirlenmiştir. Ancak zaman içerisinde yapılan değişiklikler sonucunda belirtilen yatırımın miktarı oldukça düşürülmüştür. Bu durum vatandaşlığı kolayca satın alınan bir meta haline getirmekte ve vatandaşlığı itibarsızlaştırmaktadır. Son zamanlarda bu yol aracılığı ile çok fazla yabancının Türk vatandaşlığını hızlı bir şekilde kazanması ise konunun önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca TVKUY m. 20/2’nin düzenleniş şekline bakıldığında belirtilen şartlar, TVK’da yer almayan ek şartlar olarak görünmektedir. Bu durum ise Anayasa m. 66/3’te yer alan kanunilik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle yönetmelikte aranan şartların Kanun’da yer alması daha uygun olacaktır. Ayrıca TVK m. 12/1-b’deki düzenleme ile yatırım yoluyla Türk vatandaşlığını kazanabilecek kişilerin yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğuna istisnai yoldan Türk vatandaşlığını kazanma imkânı verilmiştir. İlgili maddenin düzenleniş şekline bakıldığında bu kişilerin de ayrı ayrı istisnai yoldan Türk vatandaşlığını kazanmak için başvuru yapabilecek kişiler olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Ancak bu imkân diğer yetkili makam kararıyla Türk vatandaşlığının kazanılması yollarında bulunmayan çok özel bir imkândır. Böyle bir düzenleme, Türk vatandaşlığını istisnai yoldan kazanabilecek kişilerin kapsamını oldukça genişletmekle birlikte TVK’nın sistematiğini ve amacını da bozmaktadır. Yatırımcının Kanun’da bahsi geçen yakınlarının bireysel olarak başvuruda bulunarak vatandaşlık kazanabilmesi için her birinin ayrı ayrı belirtilen şartları yerine getirmesi daha uygun düşecektir. Aksi halde bu kişiler yatırımcı kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanacak ise diğer yetkili makam kararı ile vatandaşlığın kazanılmasının sonuçlarını düzenleyen TVK m. 20’de yer alan düzenleme gereği bu vatandaşlık kazanmanın eşin vatandaşlığına tesir etmemesi ve yalnızca velayeti altında bulunan çocukları bakımından Türk vatandaşlığının kazanılması sonucunun doğması gerekmektedir. Ayrıca mevcut düzenlemede birden çok eşin bulunması durumunda eşe verilen vatandaşlık kazanma imkanının birden fazla eş bakımından nasıl uygulanacağına yönelik bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu çalışmada yukarıda bahsedilen kapsamda yatırım yoluyla vatandaşlık kazanılmasının olumlu ve olumsuz sonuçları detaylı bir şekilde incelenecek ve hukuki açıdan değerlendirilecektir. Ayrıca değinildiği üzere hem TVK m.12/1’de hem de TVKUY’de yer alan düzenleme birçok belirsizliğe ve soruna yol açmaktadır. Bu nedenle yapılan bu çalışma ile uygulamada sıklıkla meydana gelen sorunlara çözüm bulunmaya çalışılacak ve bu kapsamda ortaya çıkan sorunları ortadan kaldıran yeni bir model önerisinde bulunulacaktır.