37th International Public Finance Conference, Antalya, Turkey, 12 - 15 October 2023, pp.1-15
Geopolitical risk is understood as the threat, escalation or occurrence of undesirable events due to war, terrorism and tensions between states or political actors that affect the peaceful course of international relations. Caldara and Iacoviello (2022) developed a geopolitical risk index within this definition. The index covers not only terrorist attacks, but also other forms of geopolitical tensions such as military threats, war risks, Middle East tensions and global uncertainty. Examples of these events include the Gulf War, the September 11 attacks, the invasion of Iraq, the Paris attacks, the US-China trade war and the Russian invasion of Ukraine. These events have negative impacts such as migration, supply chain disruptions, rising inflation expectations, pressure on financial markets and slowing capital flows.
Geopolitical risks can restrict or disrupt international trade and financial flows. This can affect a country's import and export activities and cause imbalances in that country's economy. Higher import costs can push up prices of goods and services, while lower export revenues can widen a country's current account deficit. Higher prices of goods and services can also lead to higher inflation and higher budget deficits. Rising budget deficits can make it difficult to finance government expenditures and threaten economic stability. On the other hand, deterioration in economic stability might adversely affect investment and consumption and reduce tax revenues. Moreover, an increase in geopolitical risks might also adversely affect capital flows and foreign direct investments. In fact, investors' risk appetite decreases during periods of heightened risks. A decline in investors' risk appetite might increase the demand for safe assets and have a negative impact on financial stability, especially in emerging economies. Therefore, it is crucial for policymakers to take into account how geopolitical risks affect economy. Based on this notion, this study seeks to ascertain the effect of geopolitical risks on inflation, household consumption, investments, budget deficit, government foreign debt, and trade openness in Türkiye during the period of time from 2006:I to 2022:IV. The relationships between the variables are analyzed with the vector autoregressive (VAR) method using the model in Caldara et al. (2023). There is no empirical study in the literature that analyzes the relationship between geopolitical risks and fiscal policy for Türkiye. Therefore, this study is expected to make a new contribution to the fiscal policy literature.
Empirical evidence suggests that geopolitical risks increase inflation and budget deficits. Moreover, the findings from the model suggest that geopolitical risks have a negative impact on private consumption and investment in Türkiye. Findings from the VAR model suggest that an increase in geopolitical risks also decreases Türkiye's trade openness. These results prove that the Turkish economy is economically sensitive to global geopolitical risks. Therefore, in order to increase its resilience to international geopolitical shocks, the Turkish economy should first diversify its international trade structure and diversify its import-oriented production structure. In addition, it should take measures to stabilize budget revenues and develop fiscal policies to ensure fiscal sustainability.
Keywords: Geopolitical risks, fiscal policy, business cycle
Jeopolitik risk, uluslararası ilişkilerin barışçıl seyrini etkileyen savaş, terör ve devletler veya siyasi aktörler arasındaki gerilimler nedeniyle istenmeyen olayların tehdidi, artması veya meydana gelmesi olarak anlaşılmaktadır. Caldara ve Iacoviello (2022) bu tanım dahilinde bir jeopolitik risk endeksi geliştirmiştir. Endeks yalnızca terör saldırılarını değil, aynı zamanda askeri tehditler, savaş riskleri, Orta Doğu gerilimleri ve küresel belirsizlik gibi diğer jeopolitik gerilim biçimlerini de kapsamaktadır. Bu olaylara örnek olarak Körfez Savaşı, 11 Eylül saldırıları, Irak'ın işgali, Paris saldırıları, ABD-Çin ticaret savaşı ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali gösterilebilir. Bu tür olayların göç, tedarik zinciri aksamaları, yükselen enflasyon beklentileri, finansal piyasalar üzerinde baskı ve yavaşlayan sermaye akımları gibi olumsuz etkileri mevcuttur.
Jeopolitik riskler, uluslararası ticaret ve finansal akışları kısıtlayabilir veya bozabilir. Bu durum bir ülkenin ithalat ve ihracat faaliyetlerini etkileyebilmekte ve o ülke ekonomisinde dengesizliklere neden olabilmektedir. Daha yüksek ithalat maliyetleri mal ve hizmet fiyatlarını yukarı çekebilirken, daha düşük ihracat gelirleri ülkenin cari açığını büyütebilir. Ayrıca yüksek mal ve hizmet fiyatları daha yüksek enflasyona ve daha yüksek bütçe açıklarına yol açabilir. Artan bütçe açıkları, kamu harcamalarının finansmanını zorlaştırabilir ve ekonomik istikrarı tehdit edebilir. Öte yandan, ekonomik istikrardaki bozulma, yatırım ve tüketimi olumsuz yönde etkileyebilecek ve vergi gelirlerini azaltabilecektir. Bunun yanı sıra jeopolitik risklerdeki artış sermaye akımlarının ve ülkeye yönelik doğrudan yabancı yatırımların da olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir. Nitekim risklerin arttığı dönemlerde yatırımcıların risk iştahı azalmaktadır. Yatırımcıların risk iştahındaki azalma güvenli varlıklara yönelik talebi arttırarak özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarı olumsuz etkileyecek bir güce sahip olabilmektedir. Bu nedenle, politika yapıcılar için jeopolitik risklerin ekonomik göstergeler üzerindeki etkisini dikkate almak önemli bir faktördür. Bu fikirden hareketle bu çalışma, 2006:I-2022:IV çeyreklik dönem için jeopolitik risklerin Türkiye’de, enflasyon, hanehalkı tüketimi, yatırımlar, bütçe açığı, kamu dış borcu ve ticaret büyüklüğü üzerindeki etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Değişkenler arasındaki ilişkiler Caldara vd. (2023) çalışmasındaki model kullanılarak vektör otoregresif (VAR) yöntemiyle analiz edilmiştir. Literatürde Türkiye için jeopolitik riskler ve maliye politikası arasındaki ilişkiyi analiz eden herhangi bir ampirik çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmanın maliye politikası literatürüne yeni bir katkı sağlaması beklenmektedir.
Ampirik kanıtlar, jeopolitik risklerin enflasyonu ve bütçe açıklarını arttırdığına işaret etmektedir. Ayrıca, modelden elde edilen bulgular, jeopolitik risklerin Türkiye’de özel tüketim ve yatırımları olumsuz etkilediğine işaret etmektedir. VAR modelinden elde edilen bulgular jeopolitik risklerdeki artışın Türkiye’nin ticaret büyüklüğünü de azalttığını göstermektedir. Bu sonuçlar, Türkiye ekonomisinin küresel jeopolitik risklere karşı ekonomik açıdan hassas olduğunu kanıtlamaktadır. Bu nedenle, Türkiye ekonomisi, uluslararası jeopolitik şoklara karşı dayanıklılığını artırmak için öncelikle uluslararası ticaret yapısını çeşitlendirmeli ve ithalata dayalı üretim yapısını farklılaştırmalıdır. Bunun yanı sıra bütçe gelirlerini istikrarlı bir yapıya kavuşturacak önlemler almalı ve mali sürdürülebilirliğini sağlayacak maliye politikaları geliştirmelidir.
Anahtar Kelimeler: Jeopolitik riskler, maliye politikası, konjonktürel dalgalanma