AVRUPA GÜNDEMİ KONFERANSLARI II: Bizi bağlayan göç’’ AB-Türkiye Ortaklığını Yeniden Değerlendirmek, Bursa, Türkiye, 24 - 25 Ekim 2024
Avrupa şehirleri, dünyanın dört bir yanından göçmenlerin yerleşmesiyle daha fazla çeşitlilik kazanmaktadır. Bu durum farklı toplulukların ve onların dillerinin, yiyeceklerinin ve kültürlerinin de Avrupa şehirlerinin dokusunda giderek daha fazla yer bulmasına yol açmaktadır. Bu durum ise kimi Avrupa şehirleri için bir tehdit kimi Avrupa şehirleri için ise bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Ancak, her iki durumun da sağlıklı ve toplumsal barışı bozmadan yönetimi için sadece devletlerin merkezi yönetimlerinin politikaları ve çabaları yeterli olmamaktadır. Bununla birlikte, yerel yönetimleri de karar alma mekanizmalarına dahil eden etkin süreçlere ihtiyaç duyulmaktadır. Ulusal hükümetlerin kendi ulusal sınırları içerisinde yönettikleri toplumun tamamını ilgilendiren ve etkileyen gelişmelerde bu toplumların karar alma süreçlerinde doğrudan temsiliyetine yer veren ve yerel yönetimler gibi siyasal aktörleri karar alma süreçlerinde aktif bir aktör haline getiren bu süreç yönetim modeline ise ‘yönetişim’ denmektedir. Bu anlamda Avrupa yerel yönetimleri, göç ve göçmen konularında sosyal uyumun yönetilmesinde, tüm vatandaşlar için eşit fırsatların sağlanmasında ve çeşitlilik ve katılım gibi olumlu değerlerin desteklenmesinde yönetişim modeli temelinde adımlar atmaya çalışmaktadır.
AB nezdinde, ulusal hükümetlerin yerel yönetimleri ile Birlik kurumları arasındaki bu yönetişim mekanizmasını hayata geçiren birim ise Avrupa Birliği (AB) Bölgeler Komitesi (CoR)’dir. Komite, 1994 yılında yerel ve bölgesel aktörlerin AB’deki karar alma sürecine aktif katılımını sağlamak amacıyla kurulmuştur. AB Konseyi ve Komisyonu, yerel ve bölgesel yönetimleri doğrudan ilgilendiren konularda (ekonomik ve sosyal bütünleşme, eğitim, kamu sağlığı, istihdam politikası, sosyal politika, kültür, çevre) karar alırken Bölgeler Komitesi’nin görüşüne başvurmak zorundadır. Bunun yanı sıra Bölgeler Komitesi ilgi alanına girdiğini düşündüğü konularda da kendiliğinden görüş bildirebilmektedir. Yönetişim yaklaşımı çerçevesinde AB karar alma mekanizması içerisinde önemli bir rol ve göreve sahip olan Komite’nin Vatandaşlık, Yönetişim, Kurumsal ve Dış İlişkiler Komisyonu (CIVEX) ise göç, entegrasyon, temel hak ve özgürlükler, aktif vatandaşlık, özgürlük, güvenlik, adalet, genişleme ve yerel ve bölgesel kalkınma işbirlikleri konularında faaliyetler yürütmektedir. Hatta bu Komisyon içerisinde yer alan Entegrasyon için Şehirler ve Bölgeler Girişimi Avrupalı belediye başkanlarına göçmenlerin ve mültecilerin entegrasyonunun olumlu örneklerini sergileyebilecekleri bir platform da sağlamaktadır.
Türkiye’de ise merkezi otorite ile yerel yönetimler arasındaki benzer bir yapılanma Türkiye Belediyeler Birliği olarak tanımlanabilir. Ancak CoR’a göre Belediyeler Birliği’nin yerel yönetimleri doğrudan ilgilendiren konularda karar alma mekanizmalarında aktif katılım sağlayabildiğini söylememiz oldukça zordur. Bunun en temel nedeni ise Türkiye’de karar alma mekanizmalarında ‘yönetişim’ kavramının henüz tam anlamıyla işletilememesinden ve ‘yönetişim’ modeli yerine daha çok ‘yönetim’ modelinin tercih edilmesindendir. Bu tercih ise ülkede işleyen bir demokrasinin, karar alma süreçlerinde yönetilenlerin sesinin duyulmasının ve yine yönetilenlerin siyasal hayatın içerisinde kendilerini doğrudan ilgilendiren sorunların çözümünde aktif vatandaşlık rollerini hayata geçirmelerinin önünde büyük bir engel olarak durmaktadır.
Buradan hareketle Türkiye’de gerek göçmenlerin yaşadıkları temel sorunların gerekse de yerelde göçmenlerden kaynaklanan sorunların çözümünde sadece merkezi idarelerin yönetim anlayışı yeterli olamamaktadır. Söz konusu sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmenin yolu merkezi ve yerel karar alıcıların birlikte hareket ederek, diğer bir tabirle yönetişerek, politikalar üretmelerine bağlıdır. Öte yandan, Türkiye Belediyeler Birliği’nin ilgili mevzuatının görev ve yetkileri kısmının ‘J’ maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere Belediyeler Birliği, AB uyum sürecinde Türkiye’de yerel yönetimlere destek olmak, yerel yönetimlerle ilgili AB müktesebatının oluşturulmasına katkı sağlamak ve uygulanmasına rehberlik etmekten sorumludur. Bu çerçevede Türkiye Belediyeler Birliği ile CoR arasındaki işbirliğinin ve tecrübe paylaşımının geliştirilmesi ve örnek çalışmaların paylaşımı Türkiye ile AB’yi birbirine bağlayan göç ve göçmen konularında daha fazla işbirliğinin kapılarını açabilecektir.
Bu çerçevede bu bildiri metninde göç yönetişimi kapsamında Türkiye ve AB kurumları arasındaki dayanışmanın geliştirilmesine yönelik somut bir öneri sunulmaktadır. Bununla birlikte bildiri, Türkiye ve AB arasında göç yönetişimini yerel/bölgesel çalışmalar bağlamında karşılaştırmalı bir analize tabi tutacaktır.