Fikri Mülkiyet Hukukunda Güncel Gelişmeler Uluslararası Sempozyumu, Balıkesir, Türkiye, 23 - 24 Haziran 2023, ss.104-106
5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa (FSEK) göre eser sahibi, eseri meydana
getiren kişidir (FSEK m. 1/B-b). Eser sahibinin kim olduğu hususu farklı devlet
hukuklarında, o devletin benimsediği ekonomi politiği sebebiyle farklı
şekillerde düzenlenmektedir. Common law devletlerinde works for hire
(kiralık işler) doktrini uyarınca çalışanlar tarafından meydana getirilen
eserin sahibi işveren iken Kıta Avrupası devletlerinde eser sahibi çoğunlukla
eseri meydana getiren kişi olmaktadır. Bu sebeple fikri haklardan doğan
uyuşmazlıklarda mahkemenin hâkimi, eserden doğan haklarının ihlal edildiğini
iddia eden tarafın gerçekten korunacak bir hakkının olup olmadığı önsorunu ile
karşı karşıya kalmaktadır.
Her
ne kadar marka gibi tescil edilmiş sınai hakların ilk sahiplerinin kim olduğu
konusunda pek ihtilaf doğmasa da, fikri hakların ilk sahiplerinin kim olduğu ve
dahası yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıkta bu sahipliğin hangi hukuka göre
belirleneceği hususu doktrinde tartışılmaktadır. Doktrindeki bu tartışma genel
olarak eser sahipliğinin eserin menşe ülke hukukuna (lex originis) göre
belirlenmesi gerektiği veya eserin koruma yeri hukukuna (lex loci
protectionis) göre belirlenmesi gerektiği şeklinde ikili bir ayırım
üzerinden yapılmaktadır. Bu görüşlere göre eğer menşe ülke hukuku görüşü
benimsenirse fikri haklarda genel olarak kabul edilmiş olan ülkesellik
ilkesinden vazgeçilecek ve evrensellik kabul edilerek uyuşmazlık nerede doğarsa
doğsun eser sahibi eserin menşe ülke hukukuna göre belirlenecektir. Eğer koruma
yeri hukuku kabul edilirse, fikri haklarda ülkesellik ilkesi varlığını
koruyacak ve eserin nerede korunması bekleniyorsa ve dolayısıyla korunmamış
ihlal edilmişse o devletin hukuku eser sahibinin kim olduğuna karar verecektir.
Her iki görüşü de benimseyen ve eleştiren görüşler doktrinlerde mevcuttur. Koruma
yeri hukuku kabul edilirse her bir uyuşmazlık doğduğunda, uygulanacak hukukun
farklılığına göre eser sahibi değişkenlik gösterecektir. Eğer menşe yeri hukuku
benimsenirse de, bu durumda da menşe yerinin nasıl tespit edileceği ve birden
fazla eser sahibi olması durumunda hangi eser sahibinin dikkate alınacağı
eleştirileri yaklaşımlara getirilen başlıca eleştirilerdir.
Öte
yandan fikri haklara uygulanacak hukuku düzenleyen ve soft law niteliği
taşıyan Amerikan Hukuk Enstitüsü (American Law Institute / ALI) ve Max Planck Enstitüsü bünyesindeki Fikri
Mülkiyetten Doğan Kanunlar İhtilafı Grubu (European Max Planck Group for
Conflict of Laws in Intellectual Property / CLIP) tarafından düzenlenen
ilkelerde de tavsiye niteliğinde düzenlemeler meydana getirilmiştir. ALI
ilkelerinde menşe ülke hukuku yönünde düzenleme getirilmişken, CLIP ilkelerinde
ise ülkesellik ilkesine bağlı kalınarak konunun koruma yeri hukukuna göre çözülmesi
gerektiğine karar verilmiştir. Mahkeme uygulamalarına bakıldığında ise farklı
kararlar dikkat çekmektedir. Mahkemeler kimi zaman uyuşmazlığa yabancı hukuku
değil kendi hukukunu uygulamak için, kimi zamansa maddi özel hukuk adaletini
sağlamak için konuya farklı yaklaşmış ve farklı sonuçların çıkmasına yol
açmışlardır. Her ne kadar mahkemeler fikri haklara ilişkin uyuşmazlıklarda lex
loci protectionis’i uygulamaya meyilli olsa da, ilk sahipliğin
belirlenmesinde lex originis’in uygulandığı mahkeme kararları da vardır.
ABD’de 9. Bölge mahkemesi 1998 tarihli Itar-Tass Russian News Agency v.
Russian Kurier, Inc. kararında izinsiz kopyalanan eserlerin sahipliğinin
kimde olduğunun, eserin ilk yayınlandığı ülkenin hukukuna (lex originis)
göre belirlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Fransız mahkemeleri tarafından
verilen 2013 tarihli ABC News kararında ise mahkeme, korumanın talep
edildiği ülkenin hukukunu Bern Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 2. fıkrasına
dayanarak uygulamış ve zararın meydana geldiği yer olan Fransa’nın hukukuna
göre eser sahibi olarak eseri meydana getiren kişileri başka bir ifadeyle
davacıları tespit etmiştir.
Gerek
karşılaştırmalı hukuktaki farklı düzenlemeler, gerek mahkeme kararlarındaki
farklılıklar gerekse doktrinde süregelen tartışmalar konunun incelenmesini
önemli kılmaktadır. Biz ise kabul edilmesi halinde bu bildirimizde yabancılık
unsuru içeren fikri haklar ile ilgili uyuşmazlıklarda hak iddiasında bulunan
eser sahibinin kim olduğunun tespitine dair görüşlerimizi sunmayı
amaçlamaktayız.
According
to the Law No. 5846 on Intellectual and Artistic Works (FSEK), the initial
owner of the work is the person who created the work (FSEK art. 1/B-b). The
issue of who the author is is regulated in different ways in different state
laws due to the political economy adopted by these states. In common law
states, the owner of the work created by the employees in accordance with the
works for hire doctrine is the employer, while in the Continental European
states the owner of the work is the mostly the person who created the work. For
this reason, in disputes arising from copyrights, the judge of the court is
faced with the preliminary question of whether the party claiming that the
rights arising from the work have been violated really has a right to be
protected. Although there is not much dispute about who the initial owners of
industrial rights registered such as trademarks are, who the initial owner of copyrights
are, and moreover, the issue of which law to determine this ownership in a
dispute involving foreign element is discussed in the doctrine. This discussion
in the doctrine is generally based on a dual distinstion, that the ownership of
the work should be determined according to the law of the country of origin (lex
originis) or the law of the country in which legal protection for the
intellectual property is claimed (lex loci protectionis). According to
these views, if the country of origin view is adopted, the author will be
determined according to the law of the country of origin of the work,
regardless of where the conflict arises. If the law of the place of protection
seeking is accepted, the principle of territoriality in copyrights will
preserve its existence and the law of that state will decide who is the owner
of the work. Opinions that adopt and critize both views are available in the
doctrines. If the law of the place of protection seeking is accepted, the owner
of the work will vary according to the difference in the applicable law,
whenever a dispute arises. If the place of origin law is adopted, the main criticisms
brought to the approaches are how to determine the place of origin and which
author will be taken into account if there is more than one author.
On
the other hand, recommendations were also made in the principles organized by
the American Law Institute (ALI) and the European Max Planck Group for Conflict
of Laws in Intellectual Property (CLIP), which regulates the law to be applied
to intellectual property rights. While the ALI principles, the law of the
country of origin was regulated, in the CLIP principles, it was decided that
the issue should be resolved according to the law of the place of protection by
adhering to the principle of territoriality. Considering the court practices,
different decisions draw attention. Sometimes the courts have approached the
issue differently in order to apply their own law rather than the foreign law
to the dispute, and sometimes in order to provide substantive private law
justice and have led to different results. Although courts tend to apply lex
loci protectionis in intellectual property disputes, there are also court
decisions where lex originis is applied to determine initial ownership.
In the United States, 9th District court in 1998's Itar-Tass Russian News
Agency v. Russian Kurier, Inc. In its decision, it has decided that the
ownership of the works copied without permission should be determined according
to the law (lex originis) of the country where the work was first
published. In the ABC News decision of 2013 given by the French courts, the
court applied the law of the country in which the protection was sought, based
on the 2nd paragraph of Article 5 of the Bern Convention. According to the law
of France, where the damage occurred, the court determined the people who
created the work as the owner of the work, in other words, the plaintiffs.
Both
the different regulations in comparative law, the differences in court
decisions and the ongoing debates in the doctrine make it important to examine
the subject. We, on the other hand, aim to present our opinions on the
determination of who is the owner of the work, who claims rights in disputes
related to copyright containing foreign elements, in this statement, if
accepted.