Çok-Dinli Toplumlarda Din Eğitim ve Öğretiminde Fenomenolojik Yaklaşım


Abidoğlu İ.

Academia Eğitim Araştırmaları Dergisi, cilt.8, sa.2, ss.177-191, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Modern toplumlarda din eğitimi farklı inançlara sahip olanlar arasında anlayış ve hoşgörü yaratmak gibi seküler eğilimli sosyal amaçlara hizmet etmekle ilgili görülür. Fakat din eğitimini vermek isteyen dini örgüt ve organizasyonlar, din eğitimini sadece bir inancı teşvik ettiği ve bireyin dindarlaşmasını sağladığı taktirde anlamlı görürler. Bu açıklamaya göre dini eğitim başlığıyla kabul edilecek perspektifte eğitimin amacı dini inancı desteklemek ve güçlendirmek, böylece öğrencilerin ahlaki ve manevi duyarlılıklarını geliştirmektir. Nitekim dinler, bir dereceye kadar, özel bir bağlılık talep eder. Bu bağlılığa göre dindar insanların kendi inançlarına sadık kalmaları, hatta belki de dinlerini yaymaları beklenir. Ancak çoğulcu demokratik bir toplumda inananların aynı zamanda çatışmaya neden olmadan diğer inançlarla birlikte yaşamaları beklenir. Çoğu dinin ahlaki öğretileri asil ve iyidir, ancak doktrin veya dini uygulamalardaki farklılıklar yine de toplumda çatışmaya yol açabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Din eğitim fikri, toplumda inanılan din konusunda homojen yapıya sahip olunduğunda ya da nüfusun çoğunluğunun Devletin, meşruiyet kaynağı olarak ilan ettiği herhangi bir dine bağlılığını resmileştirdiği durumlarda çok az zorluk çıkarmaktadır. Ancak, böyle bir konsensüsün sağlanamadığı bir toplumda, dinin devlet okullarından dışlanması şeklinde bir çözüm bulunmuştur. Fakat ikinci dünya savaşı sonrası dönemde Avrupa’da özellikle İngiltere’de din eğitiminin okullarda müfredata dahil edilmesi adına yeni yaklaşımlar geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu yaklaşımlar içinde fenomenolojik din eğitimi yaklaşımı özellikle dikkat çekmektedir. Din eğitimine fenomenolojik yaklaşımda temel tez, kültürel çoğulculuk ve kişisel özerklik idealinin altında yatan temel ilkelerle uyumlu verilecek din eğitiminin modern toplumlarda din odaklı çatışmaya çözüm sağlayacağıdır. Dolayısıyla bu makalenin konusu, din eğitimine yönelik fenomenolojik yaklaşımın, hangi dini kökenden gelirse gelsin farklı din ve inanç gruplarının olduğu toplumlarda eğitim alan öğrencilerin, toplumdaki inançların çoğulluğuna ilişkin anlayışlarını geliştirmenin ve onları inancın doğasına ve insan varoluşunun dini boyutuna ilişkin bir anlayışa ulaştırmanın ideal yollarından biri olduğu tezini eleştirel yönden ele almaktır.