İşyerinde yapay zeka uygulamalarının hızla yayılması, iş hukuku ve çalışma hayatı açısından çeşitli fırsatlar ve riskler ihtiva etmektedir. Bu makale, yapay zekanın iş hayatına olan çok yönlü etkilerini eleştirel bir bakış açısıyla inceleyerek, işçilerin denetimi, ayrımcılık ve yapay zekanın bir karar verme mekanizması olarak kullanılması konularına odaklanmaktadır. Yapay zeka yardımı ile işçilerin faaliyetlerinin izlenmesi, üretkenliği artırma potansiyeline sahip olmakla birlikte, işçilerin hak ve hürriyetlerinin zedelenmesi gibi kaygılara yol açmaktadır. Yapay zeka algoritmalarının, istemli veya istemsiz olarak yanlış veya yanıltıcı verilere dayalı kararlar almaları durumunda ortaya ayrımcı davranışların çıkması olasıdır. Ayrıca, yapay zekanın otonom karar alma kapasitesi yeni karmaşıklıkları gündeme getirmektedir. Yapay zekanın iş hukuku temel ilke ve prensiplerine saygı gösterilerek iş hayatına entegre edilmesi, teknolojik ilerleme ile etik değerler arasında bir denge kurulması için elzemdir.
The rapid proliferation of artificial intelligence applications in the workplace entails various opportunities and risks from the perspective of labour law and the work environment. This article critically examines the multifaceted impact of artificial intelligence on the workplace, focusing on issues such as the monitoring of employees, discrimination, and the use of artificial intelligence as a decision-making mechanism. While the monitoring of employees‘ activities through artificial intelligence has the potential to increase productivity, it raises concerns about the infringement of the rights and freedoms of employees. The use of artificial intelligence algorithms may result in discriminatory behaviour if decisions are based on incorrect or misleading data -whether intentional or unintentional. Moreover, the autonomous decision-making capacity of artificial intelligence brings forth new complexities. Respecting the fundamental principles of labour law in the integration of artificial intelligence into the workplace, is essential for striking a balance between technological advancement and ethical values.