The Signing of the North Atlantic Treaty: A Case for Multilateralism


Creative Commons License

Doğan N.

Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, cilt.6, sa.2, ss.33-57, 2005 (Hakemli Dergi)

Özet

Bu makale, büyük güçlerin İkinci Dünya Savaşı sonrası diplomaside spesifik bir yaklaşım olan çoktaraflılığı kabul etmeleri ve bu yaklaşım etrafında işbirliğine gitmelerini konu edinmektedir. Güvenlik konusunun bölünmezliğini, yani bir gücü etkileyen bir güvenlik sorununun diğer güçleri de etkileyeceğini ve ekonomik, sosyal, siyasal konular ile güvenlik ve savunma konularının birbiriyle bağlantılı olduğunu benimseyen ABD, İngiltere, Fransa ve Kanada, çoktaraflılık yaklaşımının ilkelerini temel alarak, güvenlik konularında ayrımcılık gütmeden karşılıklı sorumluluk esası etrafında işbirliğine gitmişlerdir. Bu işbirliğinin uzun süreli olmasını hedefleyen devletler, kısa vadeli ulusal çıkarlarının gerektirdiği ödünleri almaya çalışmaktan ziyade, çoktaraflılık yaklaşımının gereği olarak karşılıklı anlayışı yerleştirip koruyarak bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmuşlardır.

This article demonstrates the adoption of a multilateral mindset by great powers in the aftermath of the Second World War. It argues that after 1945 the United States, Britain, France, and Canada started to cooperate on security issues based on the basic principles of multilateralism. They came to believe that security is an indivisible issue and that cooperation in security issues should be based on reciprocal obligations in such a way of not to discriminate against any participant. Moreover, they believed this cooperation should target a long-term relationship illuminated by mutual understanding rather than quid-proquos driven by short-term national interests.