Fetih ve Medeniyet. T.C. Eskişehir Valiliği Şehir ve Değer Araştırmaları Dergisi, sa.4, ss.236-256, 2021 (Hakemsiz Dergi)
Eskişehir,
Anadolu yol ağında Anadolu’nun sağ kol yolu diğer adıyla hac yolu olarak
adlandırılan ve Üsküdar’dan başlayıp Antakya’ya, oradan biri Halep’e, biri de
Şam’a uzanan yol üzerinde yer almıştır.
Yapılan
bu çalışmayla 17.yüzyıldan 19. yüzyıl ortalarına kadar hac yolculuğu sırasında
hacı adayları ve surre alayının Eskişehir’de kaç gün kaldığı, şehirde ziyaret
ettikleri yerler, şehrin görünümü ve özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Yaklaşık sekiz, dokuz ay süren hac yolculuğu
hakkında, bu yola yolcu veya görevli olarak katılan memur, seyyah ve şairler konaklama yerleri hakkında bilgi
vermektedir. Bu kişiler hareket ettikleri noktalardan Mekke’ye kadar
geçtikleri yerleşim yerlerini, bu yerlerde ziyaret edilen türbe ve tekkeleri, şehrin
akarsularını, şehrin düz ova veya eğimli arazide olup olmadığı gibi coğrafi
özelliklerini, şehre özgü yiyecek ve el sanatları gibi özellikleri içeren
bilgileri, hacı olmak için yaptıkları ibadetleri, yaşadıkları olayları ve
izlenimlerini kaleme almışlardır. Bu veriler ele alınan dönemin şehirleri ve
kasabaları hakkında bilgi vermesi açısından oldukça önemlidir.
Hac
yolculuğuyla ilgili Anadolu Selçuklu dönemine ait El-Herevi ‘nin, A Lonely
Wayfarer’s Guide To Pilgrimage adlı hac yolculuğu yapanlara rehber olarak
hazırladığı eserinde hacı adaylarının geçtiği bir menzil olarak Eskişehir’in de
yer alması bu güzergahın 12. yüzyıldan itibaren kullanıldığını göstermektedir.
1773 yılında yapılan hac yolcuğunda Eskişehir valisine
gönderilen “Sultanönü Sancağı mütessellimine (vali) hüküm ki” başlığıyla verilen
görev emrinde surre alayı Eskişehir’e geldiğinde burada görevli valinin surre
alayını Eskişehir’den Akşehir’e götürdükten sonra Akşehir sancak beyinden surre
alayını sorunsuz bir şekilde teslim aldığına dair bir senet alması görevinin
verilmiş olması Medine
ve Mekke’ye gönderilen eşya ve hediyelerin bulunduğu surre alayının da
Eskişehir’den geçerek hac yolculuğuna devam ettiğini göstermiştir.
Evliya
Çelebi 21 Mayıs 1671 tarihli hac yolculuğunda Eskişehir güzergahını
kullanmamıştır. Ancak seyahatnamelerden, şairlerden ve hac yolculuğu sırasında
tutulan resmi kayıtlarından 17. yüzyıldan 19. yüzyıl ortalarına kadar surre
alayları ve hacı adaylarının hac yolculuklarında Eskişehir’i bir konaklama
noktası - hac menzili olarak kullanmaya devam ettikleri
görülmektedir.