Aşağıdan yukarıya düzenleme ve işbirlikli sözlük bilimi bağlamında sözlük tanımlarının düzenlenmesi ve değerlendirilmesi


Creative Commons License

Aslan E.

Uluslararası Dil Araştırmaları Sempozyumu, Eskişehir, Türkiye, 11 Haziran 2025, ss.53-71, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.53-71
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Öz  Bu çalışma, çevrim içi sözlüklerin üretiminde kullanıcı katkılarını merkeze alan aşağıdan yukarıya düzenleme (bottom-up editing) ve işbirlikli sözlük bilimi yaklaşımlarını incelemektedir. Web 2.0 teknolojileriyle birlikte sözlük kullanıcıları artık yalnızca bilgiye erişen değil, aynı zamanda sözlük içeriğini üreten bireyler hâline gelmiştir. Bu bağlamda kullanıcı katkıları; doğrudan, dolaylı ve yardımcı olmak üzere üç başlıkta sınıflandırılmış ve ilgili katkı türlerinin önde gelen sözlük platformlarındaki görünümleri örneklerle ele alınmıştır. Wiktionary, Urban Dictionary, Macmillan Open Dictionary ve Collins gibi platformlar üzerinden işleyiş ve kalite sorunları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş; Türkiye’deki mevcut durum, sınırlılıklar ve gelişme potansiyeli tartışılmıştır. Çalışma, işbirlikli sözlük yapımının teknik bir açılım olmanın ötesinde kamusal dil üretimine dayalı demokratik bir yaklaşım sunduğunu ortaya koymakta ve sürdürülebilir modeller geliştirmek üzere öneriler sunmaktadır. 

Abstract  This study examines bottom-up editing and collaborative lexicography approaches that place user contributions at the center of online dictionary production. With the rise of Web 2.0 technologies, dictionary users have become not only consumers of information but also active contributors to lexical content. In this context, user- generated contributions are classified under three categories—direct, indirect, and accessory—and illustrated with examples from major dictionary platforms. The study offers a comparative analysis of how such contributions function across platforms like Wiktionary, Urban Dictionary, Macmillan Open Dictionary and Collins, focusing on issues of content reliability, structure and editorial control. It also explores the current state and prospects of collaborative dictionary- making in Türkiye. The findings suggest that collaborative lexicography is not merely a technical innovation but a democratic model for the public construction and sharing of language.