in: Güncel Yaklaşımlarla Sağlık ve Çevre Ekonomisinde Ampirik Uygulamalar, KAPKARA KAYA SEVCAN, DÜRRÜ ZERRİN, Editor, EKİN, Bursa, pp.83-93, 2022
Dünyanın fiziksel ve biyolojik bileşenlerinin, çevresel süreçleri olumsuz yönde etkileyecek şekilde bozulması olarak tanımlanan çevre kirliliği, hızlı sanayileşme ve kentleşme ile yakından ilişkili olan küresel bir sorundur. Çevre vergilerinin ise çevre kirliliği sorununun ortadan kaldırılması veya minimize edilmesinde en etkili araç olduğu kabul edilmektedir. Bu vergiler çok kapsamlı olup, enerji ve ulaşıma yönelik tüm vergileri içermektedir. Türkiye’de çevre vergilerinin büyük bir bölümü enerji vergilerinden oluşmaktadır. Fakat özellikle 2000’li yılların başından itibaren artan ulaşım vergileri, bu durumun önemli ölçüde değişmesine neden olmuştur. 2002 yılında enerji ve ulaşım vergilerinin çevre vergileri içindeki payı sırasıyla yaklaşık olarak %89 ve %11 iken, 2020 yılında %52 ve %48 olmuştur. Toplam çevre vergilerinin yanı sıra, enerji ve ulaşım üzerinden alınan vergilerin de çevre kirliliği üzerindeki etkilerinin incelenmesinin, uygun çevre politikalarının geliştirilmesinde yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Bu amaçla, 1994–2019 dönemine ait yıllık veriler kullanılarak Türkiye’de çevre vergilerinin ve türlerinin çevre kirliliği üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çevre kirliliğini temsilen kişi başına metrik ton cinsinden CO2 salınımı, çevre vergilerini temsilen toplam çevre vergilerinin, enerji vergilerinin ve ulaşım vergilerinin gayri safi yurt içi hasıla içindeki payı kullanılmıştır. Değişkenlerin durağanlık durumları kesirli frekanslı Fourier Augmented Dickey–Fuller birim kök testi ile analiz edilmiştir. Birim kök testine ait sonuçlar, çevre kirliliği değişkeninin düzeyde, diğer değişkenlerin ise birinci farkı alındığında durağan hale geldiğini göstermiştir. Daha sonra, değişkenler arasındaki ilişki kesirli frekanslı Fourier Granger nedensellik testi ile incelenmiştir. Elde edilen bulgular, toplam çevre vergilerinden ve enerji vergilerinden çevre kirliliğine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğuna işaret etmektedir. Ulaşım vergileri ile çevre kirliliği arasında ise herhangi bir ilişki bulunmamaktadır. Bu sonuçlar, Türkiye’de uygulanan çevre vergisi politikasının çevre kirliliğinin önlenmesinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Kirliliğin önlenmesinde çevre vergisi türlerinden enerji vergilerinin etkili, ulaşım vergilerinin ise etkisiz olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla çevre vergileri içindeki enerji vergilerinin payının artırılıp, ulaşım vergilerinin payının azaltılmasıyla çevre kirliliğiyle mücadelede daha başarılı sonuçlara ulaşılacağı tahmin edilmektedir.