International Conference on Empirical Economics and Social Sciences (e-ICEESS’23), Balıkesir, Türkiye, 23 - 24 Haziran 2023, ss.71-72
Beşerî sermaye, gerek ülkeler arası gerekse bölgeler arası gelir farklılıklarını incelemek üzere ortaya konulan iktisadi modellerin önemli unsurlarından birisi olarak görülmektedir. Bir bölgenin beşeri sermaye düzeyi genellikle orada yaşayan nüfusun eğitim seviyesi ile ölçülmektedir. Beşeri sermayenin bu göstergesi çoğunlukla isabetli olmakla birlikte bölge ekonomisini olumlu etkilemesi için eğitimli nüfusun istihdama katılması gerekmektedir. Bu çalışma, Türkiye’deki Düzey-2 bölgelerinin 2008-2020 yılları arasında beşeri sermaye açısından nasıl bir mekânsal kalıp sergilediğini istihdam verisi üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Bölgelerin eğitim düzeyine göre istihdam verisi TÜİK’ten temin edilmiştir. Bu doğrultuda yıllara göre Moran’s I istatistikleri hesaplanmış ve mekanal kümelenmeleri tespit etmek amacıyla 26 bölge için LISA küme haritaları oluşturulmuştur. Bulgular göstermektedir ki ülkenin batısından doğusuna doğru gidildikçe yüksek eğitimli istihdam azalmaktadır. Ülkenin batısında yer alan TR33 Bölgesi (Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak) ise komşularına göre daha düşük bir değerle bunun istisnasını oluşturmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan bölgelerde genellikle düşük eğitimli işgücü istihdam edilirken burada da TRB1 Bölgesi (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) komşularından farklılaşarak mekânsal aykırlık teşkil etmektedir. Moran’s I istatistikleri ise yıllara göre bölgesel eşitsizliklerin kalıcı olduğuna işaret etmektedir.