V. International Euraisan Educational Research Congress, Antalya, Turkey, 2 - 05 May 2018, pp.1-2
Problem
Durumu
Okuma yaklaşımları, okuma programlarının
hedeflediği amaçlara ulaşabilmede gereklidir. Ülkemizde 2006 yılından bu yana
ilkokuma yazma öğretiminde Ses Temelli Cümle Yöntemi kullanılmaktadır. Türkçe Öğretim Programı ve Kılavuz
Kitapta yer alan özellikler incelendiğinde, ilkokuma yazma programı;
öğrenciyi merkeze alması, etkinliklerin dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel
okuma ve görsel sunu olmak üzere beş öğrenme alanı ile iç içe olacak şekilde
yapılandırılmış olması, etkinliklerin öğrencilerin hazırbulunuşluk ve
ihtiyacına yönelik düzenlenmesine önem verilmesi nedeniyle Dengeli Okuma Yazma
Yaklaşımı’nın temel prensipleriyle benzerlik göstermektedir. Bu araştırmada
öğretimsel uygulamalar, Dengeli Okuma Yazma Yaklaşımı ve Ses Temelli Cümle
Yöntemi çerçevesinde düzenlenmiştir. İlköğretim yıllarında öğrencilerin okuma
yazma becerilerinin gelişimi konusunda çeşitli etkinliklere yer verilmektedir.
Çok ve çeşitli sayıda hazırlanan bu etkinliklere dinleme ve sözlü dil
etkinlikleri, kavram öğretimi, ses çalışmaları, sözcük ve cümle çalışmaları
örnek olarak gösterilebilir.
İşitme
kayıplı çocuklar, okumayı normal işiten akranlarıyla aynı süreçlerden geçerek
öğrenebilmekte, fakat işitme kaybına bağlı olarak dil gelişimlerindeki
gecikmeden dolayı okuma becerilerini edinmeleri daha uzun olmaktadır. İşitme kayıplı öğrenciler ilkokuma sürecinde
harf ses ilişkisi kurmada, sesleri birleştirme ve sözcükleri seslere bölmede,
sözcüğün anlamına ulaşmada ve okuduklarını anlamada zorluk yaşamaktadırlar. İşitme
kayıplı çocukların ilkokuma becerilerinin gelişimini etkileyen faktörler,
bireysel ve çevresel faktörler olmak üzere iki grupta ele alınabilir. Bireysel
faktörler kapsamında; işitme kaybı derecesi, erken cihazlandırma ve işitme
cihazı kullanımı; çevresel faktörler kapsamında, erken eğitim, ev ortamı,
okulda uygulanan öğretim programı, öğretmenlerin deneyimleri ele alınabilir.
Koklear
implant uygulamalarının artmasıyla birlikte işitme kayıplı çocukların normal
işiten akranlarıyla benzer şekilde sözlü dil ve akademik becerilerinin gelişme
göstereceği beklentisi oluşmuştur. Bu nedenle işitme kayıplı çocukların normal
işiten akranları ile birlikte eğitim alması anlamına gelen kaynaştırma
uygulamaları hızla yaygınlaşmaktadır. Kaynaştırma ortamına devam eden işitme
kayıplı öğrencilerle yapılan araştırmalar, işitme kayıplı öğrencilerin destek
eğitime duyduğu ihtiyacı vurgulamaktadır. Ulusal alanyazında kaynaştırma
ortamında eğitim alan işitme kayıplı öğrencilerin ilkokuma yazma sürecinin
desteklenmesine yönelik bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu
araştırmanın temel amacı; kaynaştırma ortamında normal işiten akranlarıyla
ilkokul 1. sınıfa devam eden işitme kayıplı bir öğrencinin ilkokuma öğretimine
yönelik sunulan destek eğitim sürecinin incelenmesidir. Bu amaçla ilişkili
olarak; (a) İlkokuma becerilerini destekleme süreci nasıl gerçekleştirilmiştir? (b) Süreçte ne tür sorunlarla
karşılaşılmıştır? (c) Bu sorunlara ne
tür çözümler geliştirilmiştir? (d) Sürecin katılımcılara katkıları nelerdir? sorularına
cevap aranmıştır.
Yöntem
Bu
araştırma, normal işiten akranlarıyla ilkokul 1.
sınıfa devam eden işitme kayıplı bir öğrencinin ilkokuma yazma becerilerinin
desteklenme sürecini incelemek amacıyla eylem araştırması şeklinde
desenlenmiştir. Eylem
araştırması, eğitim ortamındaki bir öğretmenin, doğrudan kendisinin veya bir
araştırmacıyla birlikte gerçekleştirdiği, uygulamada bir sorunu belirlemeye ve
çözmeye yönelik sistematik veri toplamasını ve analiz etmesini içeren döngüsel
bir araştırma yaklaşımıdır. Araştırma süreci, 29
Eylül 2016/22 Şubat 2017 tarihleri arasında öğrencinin okulu, kayıtlı olduğu
özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi ile evi olmak üzere üç farklı ortamda gerçekleşmiştir.
Araştırmanın katılımcıları; normal işiten akranlarıyla ilkokul 1. sınıfa devam
eden işitme kayıplı bir öğrenci, araştırmacı/öğretmen, öğrencinin ailesi, sınıf
öğretmeni, rehabilitasyon merkezinde çalışan öğretmen ve geçerlik komitesi
üyeleridir. Araştırmanın amacı doğrultusunda veriler; araştırmacı günlüğü,
görüşmeler, gözlemler ile geçerlik komitesi toplantı kayıtları kullanılarak
toplanmıştır. Ayrıca katılımcı bilgi formu, geçerlik komitesi toplantı
tutanakları, ders planları, ders kitapları, süreç ürünleri, öğrenci defterleri
veri toplama sürecinde kullanılan belgeler niteliğindedir. Bu araştırmada
verilerin toplanması ile analizi eş zamanlı gerçekleşmiştir. Görüşmelerin ses
kayıtlarının ve ilkokuma yazma uygulamalarının ses kayıtlarının dökümü yapılmış,
araştırmanın amacı doğrultusunda tekrarlayan durumlar belirlenmiş ve temalara
ulaşılmıştır. Araştırmanın geçerliği ve güvenirliğini sağlamak amacıyla veri
çeşitlemesi (triangulation) sağlanmış, alan uzmanlarıyla geçerlik toplantıları
gerçekleştirilmiş, uzun süreli ve derinlemesine veri toplanmış; veriler ses
kaydı ile belgelenmiş, bu kayıtların dökümleri doğrulatılmıştır.
Sonuç
Araştırma süreci; (a) hazırlık
süreci, (b) uygulama süreci olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiştir. Hazırlık
sürecinde öğrencinin alıcı ve ifade edici dil becerileri, okumaya hazırlık
becerileri değerlendirilmiş, katılımcılarla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Uygulama süreci; ilkokuma
becerilerini desteklemek amacıyla etkinliklerin hazırlanmasını, görüşmelerin
gerçekleştirilmesini, uygulamalara ilişkin değerlendirmeleri ve izleyen
haftaların planlanmasını içermektedir. Uygulamalar, öğrencinin dil ve bilgi düzeyi temel
alınarak Türkçe
Öğretim Programı ve Kılavuz Kitap çerçevesinde ilk iki ses grubuna yönelik
etkinlikleri içermiştir. Uygulama sürecinde, kavramlara ilişkin sorunlar ile dinleme ve anlamaya ilişkin sorunlarla karşılaşılmıştır. Geçerlik
toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda; (a) etkinliklerin görsel materyaller ve gerçek
nesnelerle desteklenmesi (b) etkinliklerin çeşitlendirilmesi ve tekrar edilmesi
çözümleri uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarından yola çıkılarak, işitme kayıplı
öğrencinin, ilkokuma sürecinde Türkçe Öğretim Programı ve Kılavuz Kitaptaki etkinliklerle birlikte çeşitli görsel
materyallerin kullanılmasından, bireysel ihtiyacına yönelik etkinliklerin
çeşitlendirilmesinden ve tekrarlanmasından fayda sağladığı söylenebilir.