Akademik Veri Yönetim Sistemi
Hafıza, cilt.7, sa.1, ss.15-23, 2025 (Hakemli Dergi)
Hermenötiğin antikçağ felsefesine kadar geri giden bir tarihi var. Bu tarihi süreç içerisinde farklı hermenötik yaklaşımlar geliştirilmiştir. Özellikle Hıristiyan Ortaçağ’ında teolojik hermenötik başlıca hermenötik yaklaşım olmuştur. Çağdaş dönemde temelde üç hermenötik yaklaşım öne çıkar. Bunlar sırasıyla hermenötik kuram, felsefi hermenötik ve eleştirel hermenötiktir. Çalışmamızda felsefi hermenötik yaklaşımın önemli isimlerinden olan Hans-Georg Gadamer üzerinde duracağız. Onun etkilendiği isimler arasında özellikle Edmund Husserl ve Martin Heidegger ön plana çıkar. Gadamer’in bu iki isimden hangisine daha yakın durduğu anlamlı bir sorudur. Gadamer, hermenötikle ilgili bağlamda Heidegger’e, ama fenomenolojik yöntem söz konusu olduğu vakit de Husserl’e yakın durur. Bununla birlikte onun fenomenolojik yöntemle Heidegger üzerinden irtibat kurduğu da söylenebilir. Dolayısıyla Gadamer’in felsefesinde belirleyici ismin Heidegger olduğu anlaşılır. Makalemize bu gerçeği örnekleriyle ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda Husserl, Heidegger ve Gadamer’in temel metinlere müracaat ediyoruz. Heidegger’in Husserl’in felsefesini nasıl yorumladığı ve onun yorumunun Gadamer’i nasıl etkilediğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Amacımız Gadamer’in Heidegger’in devamcısı olduğunu gösterebilmektir.
The field of hermeneutics can be traced back to ancient philosophy. In this historical process, a variety of hermeneutic approaches have been employed. The development process has been completed. It is evident that, in the Christian Middle Ages, theological hermeneutics constituted the predominant hermeneutical approach. In the contemporary period, three hermeneutical approaches are particularly salient. The three hermeneutic theories are as follows: firstly, hermeneutic theory; secondly, philosophical hermeneutics; and thirdly, critical hermeneutics. The present study will concentrate on Hans-Georg Gadamer, a prominent figure in the field of philosophical hermeneutics. Hans-Georg Gadamer, a pre-eminent figure in the field of philosophical hermeneutics, drew considerable influence from the work of Edmund Husserl and Martin Heidegger. The question of which of these two names Gadamer stands closer to is a significant one. Gadamer's philosophical standpoint is closely aligned with Heidegger's in the domain of hermeneutics, while also drawing parallels with Husserl's approach to the phenomenological method. However, it can also be argued that he engages with the phenomenological method through Heidegger. It is widely acknowledged that Heidegger's thought exerts a profound influence on Gadamer's philosophical approach. In the present article, an attempt is made to demonstrate this phenomenon through the utilisation of illustrative examples. In this direction, we refer to the foundational texts of Husserl, Heidegger and Gadamer. The present study aims to elucidate the manner in which Heidegger interpreted Husserl's philosophy and the subsequent influence of this interpretation on Gadamer. The objective of this study is to demonstrate that Gadamer can be considered a continuation of Heidegger's philosophical project.