II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ BASININDA TÜRKÇÜ AYDINLARIN ÇANAKKALE SAVAŞLARINA BAKIŞLARI (1914-1916)


Creative Commons License

Sağun Ç.

Askeri Tarih Araştırmaları Dergisi, no.16, pp.395-418, 2010 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

Osmanlı imparatorluğu Meşrutiyetin yeniden ilanıyla birlikte temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan anayasalı bir sisteme geçmiştir. Bunun üzerine de çeşitli gazete ve dergiler de çıkmaya başlamış ve farklı düşünceleri ifade eden cemiyetler, dernekler ve siyasi örgütlerde kurulmuş ve bunlar birbirleriyle mücadelenin içine girmişlerdir. İttihatçılar her ne kadar “İttihad-ı Anasırcı” bir politika izlemeye çalışsalar da Müslüman olmayan kesimlerin, sürekli ayrılma amaçları nedeniyle Türkçü bir politika benimsemişlerdir. Çağdaş dünyada yaygın olan Pancermenizm, Panslavizm gibi düşünsel gelişmelerden de etkilenmişler ve Türkçülüğü Turancılığa kadar götürmüşlerdir. Bu dönemde Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük birbiriyle yarışmıştır. Ziya Gökalp’in İTC’nin merkez yönetimin de yer almasından sonra Türkçülük daha da sistemleştirilmiş ve Osmanlı İmparatorluğunun adeta resmi ideolojisi haline gelmiştir. Bu sırada Trablusgarp Savaşları ve Balkan Savaşları ve arkasından çıkan I. Dünya Savaşı İttihatçıların amaçlarının gerçekleştirilmesinde birer engel olmuştur. Ancak bu savaşlarda elde edilen olumsuzluklar Türk milliyetçiliğinin oluşmasında, gelişmesinde önemli bir yer tutmuştur ki Çanakkale Savaşı da Türk milliyetçi Kimliğinin oluşumunda önemli etkenlerden biridir.Çanakkale Savaşı hem hükümeti hem de kamuoyunu çok etkilemiştir. Bunun nedenleri içerisinde düşmanın İstanbul’un kapılarına, yani sultan ve hilafetin merkezine dayanmasının da büyük etkisi olmuştur. Özellikle basın Çanakkale’ye çok fazla önem vermiş diğer cephelerden daha fazla bilgi aktarılmıştır. Çanakkale adeta “Türkün ateşle imtihanı”, “yeni bir ruhun canlanması”, “vatan toprağının düşmana çiğnettirilmemesi”, “hilalin yükselişi”, “Türk Mucizesi’nin”, “her bayırın bir manga, her tepenin bir kale olmasının”, ebedileştiği yerdir. Gazeteler öncelikle savaşın nedenlerini, İngiltere’nin ve Fransa’nın amaçlarını ve Rusya faktörünü ele almışlar bu konularda ayrıntılı bilgiler vermişlerdir. Savaş devam ettikçe ve zafer haberleri geldikçe, savaş meydanına ve yaşanan kahramanlıklara dönük yazılar da çoğalmıştır. Savaşın sonu birçok açıdan önemli sonuçlar doğurmuştur. Bunlar arasında Çarlık Rusya’sının çökmesi, Türk ordusunun kazandığı moral gücü, vatan, millet, Anadolu, kelimeleri eksenli bir ulus milliyetçiliğinin güçlenmesi… ilk akla gelen hususlardır. Ancak Çanakkale savaşlarının en önemli sonucu Mustafa Kemal’in askeri dehasını gözler önüne sermesidir. Mustafa Kemal, durumu çabuk kavramak, süratle ve soğukkanlılıkla doğru karar vermek, verdiği kararı büyük bir enerji ve cesaretle bizzat tatbik etmek, insiyatifini cüretle, fakat isabetli kullanmak, sorumluluğu çekinmeden açıkça üzerine almak gibi üstün komutanlık vasıfları göstermiş ve savaşın gidişi üzerinde birinci derecede etkili olmuştur.