13. Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu, Kütahya, Türkiye, 8 - 11 Haziran 2023, ss.57-63
Müzik okullarının ilk örnekleri Orta Çağ’dan itibaren Avrupa’da ortaya çıkmış ancak müzik eğitiminin kurumsal yapılar bünyesinde yaygınlaşması 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Nota basımı ve çalgı yapımı da aynı süreçte büyük hız kazanmış, özel müzik eğitimi alanların sayısı katlanarak artmış, didaktik metotlar müzik eğitiminin temel unsurları haline gelmiştir. Klasik dönem öncesi eski müzik eserleri genişleyen müzik çevresinin ihtiyaçları ve modern çalgılara göre uyarlanmış, dönemin anlayışına uygun yorum ve talimatlarla yeni basımları yapılmıştır. O zamanlardan günümüze dek Romantik anlayışla birlikte dönemin metot ve materyalleri de müzik eğitiminde genel kabul görmüş, üslup farkı gözetmeksizin tüm müzik repertuvarını kapsayan bir çerçeve oluşturarak ana akım haline gelmiştir.
20. yüzyılda yapılan çok sayıda müzikolojik keşif eski çalgıların replikalarının üretimiyle birlikte otantik yorum ve HIP (Historically Informed Performance / Tarihsel Bilince Sahip Yorumlama) hareketlerini de tetiklemiş, çağdaş yorumcu ve dinleyiciyi yeni bir ses dünyasıyla buluşturmuştur. Bu bilgiler ışığında eski müzik notalarının 19. yüzyıl sonrası müzik eserlerinde olduğu gibi “bitmiş esere” dair gösterenler içermediği, farklı kodeks ve sentakslar bağlamında “çekirdek fikir” veya “taslak eser” görünümünde olduğu söylenebilir. Bu doğrultuda eski müzik eserlerinde gösteren ve gösterilen arasında çoğu zaman devasa farklar oluşmakta, ana akım müzik eğitimi gösterenlerin çözümlenmesi açısından yetersiz kaldığından yorumcu alışageldiği çerçeve ve gösterenleri takip ettiğinde yanlış sonuçlara varabilmektedir.
Bu çalışmada özellikle 17. ve 18. yüzyıl kompozisyonlarında 19. ve 20. yüzyıl müzik eserlerinde olduğundan farklı yaklaşımlarla çözümlenmesi gereken unsurlara değinilmiş, yorumcu ve araştırmacıları eski müzik eserlerinin öz ve idealarına yaklaştırabilecek bir hermenötik çerçeve sunmak amaçlanmıştır.
The first instances of music schools emerged in Europe from the Middle Ages onwards, but it was only in the 19th century that music education became widespread within institutional organizations. In the same period, the printing of sheet music and the making of instruments gained great momentum, the number of people receiving private music education increased exponentially, and didactic methods became the fundamental elements of music education. Early music works from the pre-classical period were adapted to the needs of the expanding musical environment and modern instruments, and new editions were published with interpretations and instructions in the manners of the period. From those times to the present day, the methods and materials of the period, along with the Romantic perspective, have been generally acknowledged in music education, and have become the mainstream by forming a framework that covers the entire musical repertoire regardless of style.
In the 20th century, many musicological discoveries triggered the authentic interpretation and HIP (Historically Informed Performance) movements along with the production of replicas of period instruments and brought the contemporary interpreter and audience together with a new world of sound. In the light of these information, it can be said that old music scores do not contain signifiers related to the “finished work” as in post-19th century musical works, but rather they have the appearance of “core idea” or “draft work” in the context of different codices and syntaxes. In this respect, there are often huge differences between the signifier and the signified in early music works, and since mainstream music education is inadequate in terms of decoding the signifiers, the interpreter may reach wrong conclusions when he/she follows the framework and signifiers he/she is accustomed to.
In this study, the elements in 17th and 18th century compositions that need to be decoded with different approaches than in 19th and 20th century musical works are mentioned, and it is aimed to provide a hermeneutic framework that can bring interpreters and researchers closer to the essence and ideas of early music works.