İletişim, bireyler arasında bilgi ve anlam alışverişini sağlayan temel bir toplumsal süreçtir. Bu süreç, hem bilginin aktarımını hem de ortak semboller aracılığıyla toplumsal kimliklerin oluşumunu içerir. Halk sağlığı açısından iletişim, bireylerin sağlık bilgisini yalnızca almasını değil, bunu kendi inançları, deneyimleri ve kültürel bağlamları içinde yeniden anlamlandırmasını da kapsar. Etkili bir halk sağlığı iletişimi, hedef kitleyle çift yönlü etkileşimi, mesajların test edilmesini ve geri bildirimlerin değerlendirilmesini gerektirir. 1990’lardan itibaren gelişen halk sağlığı iletişimi alanı, sağlık bilgisinin erişilebilir, anlaşılır ve stratejik biçimde iletilmesini amaçlayan disiplinlerarası bir yapıya dönüşmüştür. Bu iletişim biçimi, bireysel farkındalık yaratmaktan toplumsal normların dönüşümüne kadar çok düzeyli etkiler üretme potansiyeline sahiptir. Günümüzde artan bilgi kirliliği ve kriz ortamları, doğru, güvenilir ve etik temelli halk sağlığı iletişiminin önemini daha da artırmaktadır.