International Journal of Liberal Arts and Social Science, cilt.4, sa.6, ss.57-70, 2016 (Hakemli Dergi)
Kültür varlıklarının insanlık için önemi, onların
gelecek kuşaklara aktarılmasını gerektirmektedir. Bu durum kültür varlığının
fiziksel olarak muhafaza edilmesi yanında, ait olduğu mekanda korunması
kavramını da beraberinde getirmektedir. Maalesef, kültür varlıkları yüzlerce
yıldan beri gerek hukuki, gerek hukuki olmayan yollarla el değiştirmiş, talan
edilmiş ve tahribata uğramıştır. İmparatorluk dönemlerinde kolonilerdeki kültür
varlıklarının İmparatorluk merkezlerine taşınması hadisesi, günümüzde,
uluslararası yasadışı kültür varlığı ticareti şeklinde devam etmektedir.
Dolayısıyla kaynak ülkede kültür varlığını korumak için getirilen tedbirler,
eser, ülke dışına çıktığında etkisini kaybetmekte, uluslararası alanda el
değiştiren kültür varlıkları farklı hukuk düzenlerinde çeşitli muamelelere konu
olmaktadırlar.
Bu
çalışmada, uluslararası alanda el değiştiren külltürel mallara ilişkin yabancı
unsurlu uyuşmazlıklara uygulanacak hukuk konusu incelenecektir. Bilindiği
üzere, milletlerarası
özel hukukta ayni hakların lex rei sitae’ye (lex situs da
denilmektedir) yani eşyanın bulunduğu yer hukukuna tâbi olduğu yönünde genel bir
prensip bulunmaktadır. Bu prensip, bugün çoğunlukla bütün hukuk sistemlerinde
uygulanma imkânına sahiptir. Peki, kültürel mallar acaba lex rei stae kuralına istisnasız bağlanmalı mıdır? Şu husus önemle belirtilmelidir ki, kültür
varlıklarının diğer ticari eşyalardan farklı nitelikte olması ve uluslararası
alandaki mahkeme kararlarının yasa dışı sanat eseri ticareti üzerinde caydırıcı
etki gösterebilme gücü, uygulanacak hukuk meselesinin de farklı bir anlayışla
ele alınmasını gerektirmektedir.
Importance of cultural assets for humanity, requires to be passed on to the next generations. This situation
requires to physical protection along with its protection within the place it belongs. Unfortunately, cultural
assets changed hands for centuries as legal or illegal ways, destroyed and destructed. Once in Emperor
Times the cultural assets were moved from the colonies to the emperor centers and today it continues as
illegal cultural assets trade. Therefore, precautions of protecting the asset in source country, are inefficient
once the artifact is outside of the country, and cultural assets are facing the variety of procedures in
different law systems in international platform.
In this study, the applicable law to conflicts with foreign element regarding cultural assets which changing
hands in the international area, will be examined. As is known, general principal in private international
law, real rights to lex rei sitae (also called as lex situs) meaning the wherever the goods is that place law
will be applied. This principal, is able to applied most legal systems today. So, is it that cultural assets
should be bound to strict lex rei stae rule without an exception? It should be strongly noted that, due to the
cultural assets are different than ordinary trade goods and the effect of international court decisions can be
effective on illegal art trade, requires the handling of the applicable law in a different understanding.