EVALUATION OF ALLEGED VIOLATIONS OF THE RIGHT TO RESPECT FOR FAMILY LIFE RESULTING FROM THE PROHIBITED DECISION WITHIN THE CURRENT DECISIONS OF THE CONSTITUTIONAL COURT


Kaya C.

Ankara Barosu XII. Uluslararası Hukuk Kurultayı, Ankara, Turkey, 26 - 29 May 2022

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Ankara
  • Country: Turkey
  • Anadolu University Affiliated: Yes

Abstract

It is universally accepted that the institution of the family, which is seen as the foundation of society, is preserved as a unity. Legal regulations regarding the right to respect for family life find protection directly or indirectly in international and regional human rights texts. In the relevant texts, there are regulations regarding the person's right to marry, to found a family, to protect family unity and to prevent unlawful interference with family life. The regulations in the third paragraph of article 16 of the Universal Declaration of Human Rights, article 10 of the Covenant on Economic, Social and Cultural Rights, article 23 of the Covenant on Civil and Political Rights and article 8 of the European Convention on Human Rights are just a few of these regulations. The right to family life, which is included in the regulations in international and regional human rights law, is also important, especially in terms of allowing immigrants to adapt more easily to the society they live in.

The institution of family in Turkish law Article 20 of the 1982 Constitution regulates the privacy of private life. Accordingly, everyone has the right to demand respect for his/her private and family life. Privacy of private or family life shall not be violated. The protection of the family and children's rights are regulated in Article 41 of the Constitution. According to Article 41, Family is the foundation of the Turkish society and based on the equality between the spouses. According to the article, the State shall take the necessary measures and establish the necessary organization to protect peace and welfare of the family, especially mother and children, and to ensure the instruction of family planning and its practice (Const. Art. 41/2). Every child has the right to protection and care and the right to have and maintain a personal and direct relation with his/her mother and father unless it is contrary to his/her high interests (Const. Art. 41/3). But according to Article 16 of the Constitution, the fundamental rights and freedoms in respect to aliens may be restricted by law compatible with international law.

According to Article 9 of the Law on Foreigners and International Protection (LFIP), the Directorate General of Migration Management when necessary and upon consultation with the relevant government departments and institutions, may impose an entry ban against foreigners whose entry into Turkey is objectionable for public order, public security or public health reasons (LFIP Art. 9/1). The Directorate General or governorates shall impose an entry ban for foreigners who are deported from Turkey (LFIP Art. 9/2). Making a deportation decision for foreigners and the means of appeal of the person concerned are regulated in Article 52 of the YUKK and its continuation. Foreigners apply first to the administrative court and then to the regional administrative courts in response to the decision of the administration regarding the ban on entry to the country after the deportation decision. Finally, as a result of individual applications to the Constitutional Court, different decisions of the court may be in question.

In this study, firstly the international conventions to which Turkey is a party, and then the regulations on the protection of family life in Turkish law will be explained. Then, in the light of the different decisions made by the Constitutional Court in recent years, it will be explained in which cases the ban on entry of foreigners does not constitute a violation of the right to respect for family life, and the relevant decisions will be evaluated.

Toplumun temeli olarak görülen aile kurumunun bir birlik olarak korunması evrensel olarak kabul edilmektedir. Aile hayatına saygı hakkı ile ilgili hukuki düzenlemeler uluslararası ve bölgesel insan hakları metinlerinde kendine doğrudan veya dolaylı olarak koruma bulmaktadır. İlgili metinlerde kişinin evlenme, aile kurma, aile birliğinin korunması hakkına ve aile yaşamına hukuka aykırı şekilde müdahalenin önlenmesine dair düzenlemeler yer almaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 16. maddesinin üçüncü fıkrasında, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin[1] 10. maddesinde, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Sözleşmenin[2] 23. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin[3] 8. maddesinde yer alan düzenlemeler bu düzenlemelerden yalnızca birkaçıdır.  Uluslararası ve bölgesel insan hakları hukukundaki düzenlemelerde kendine yer bulan aile hayatı hakkı, özellikle göçmenlerin bulundukları topluma daha kolay uyum sağlamaları bakımından ayrıca önem taşımaktadır[4].

Türk hukukunda aile kurumu 1982 Anayasasının[5] 20. maddesinde özel hayatın gizliliği düzenlenmiştir. Buna göre, herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir ve özel hayat ile aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Anayasanın 41. maddesinde ise ailenin korunması ve çocuk hakları düzenlenmiştir. 41. maddeye göre, aile, Türk toplumunun temelidir. Maddeye göre devletin görevlerinden biri, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak ve ilgili teşkilatı kurmaktır (AY. m. 41/f. 2). Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir (AY. m. 41/f. 3). Yine Anayasanın 16. maddesine göre, temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun (YUKK) 9. maddesine göre, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM), gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir (YUKK m. 9/f.1). Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, GİGM veya valilikler tarafından yasaklanır (YUKK m. 9/f. 2). Yabancılar hakkında sınırdışı kararı verilmesi ve ilgilinin itiraz yolları ise YUKK’ta 52. madde ve devamında düzenlenmiştir. İdarenin sınırdışı kararının ardından ilgili hakkında ülkeye giriş yasağına dair verdiği karara karşılık yabancılar önce idare mahkemesine, ardından da bölge idare mahkemelerine başvuruda bulunmaktadırlar. Nihai olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sonucunda mahkemesinin farklı kararları söz konusu olabilmektedir.

Bu çalışmada, öncelikle Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde, ardından da Türk hukukunda aile hayatının korunmasına dair düzenlemeler anlatılacaktır. Ardından, Anayasa Mahkemesinin son yıllarda verdiği farklı kararlar ışığında, yabancıların ülkeye girişinin yasaklanmasının hangi durumlarda aile hayatına saygı hakkının ihlali hangi durumlarda ihlal oluşturmadığı açıklanacak ve ilgili kararlar değerlendirilecektir.



[1] RG. 18.06.2003 – 25142.

[2] RG. 18.06.2003 – 25142.

[3] RG. 19.03.1954 – 8662.

[4] K. Jastram ve K. Newland (2003). Family unity and refugee protection. UNHCR’s global consultations on international protection, refugee protection in ınternational law. (Ed: E. Feller, V. Türk ve F. Nicholson). Cambridge: Cambridge Yayınevi, s. 556.

[5] RG. 09.11.1982 – 17863.