34. Ulusal Özel Eğitim Konrgresi , Ankara, Türkiye, 23 - 26 Ekim 2024, ss.107-109
İşitme kayıplı bireylerin dil beceri düzeyleri ve kullandıkları iletişim yöntemlerini etkileyen faktörler çeşitlilik göstermektedir. Bu faktörler; işitme kayıplı olma yaşı, işitme kaybının derecesi, eğitim yöntemi, işitme cihazı takma yaşı ve günlük yaşam içinde cihazını takma süresi, işitme kayıplı bireyin ailesinin aile eğitimi alma durumu, ailenin sosyo kültürel düzeyi ve işitme kayıplı bireyin zeka düzeyidir. Bu faktörler birbirini etkileyerek işitme kayıplı bireylerin dil ve iletişim becerilerinin gelişimini doğrudan etkilemektedir. Dil ve iletişim becerilerinin sınırlı gelişimi işitme kayıplı bireylerin; akademik, günlük, mesleki ve özel yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Ülkemizde işitme kayıplı öğrenciler; yatılı ve gündüzlü özel eğitim okulları ile kaynaştırma ortamında eğitim almaktadır. Doğumdan anaokuluna kadar olan süreçte eğitimlerine yönelik boşluk doldurulamamıştır. Bu aşamadaki en önemli sorun, dil edinimindeki kritik dönemin değerlendirilememesidir. Anaokulu, ilköğretim ve özellikle orta öğretimde gerçekleştirilen eğitim süreçlerine yönelik sınırlı araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalar; işitme kayıplı bireylerin eğitim yöntemine yönelik belirsizliklerin sürdüğü, özellikle orta okul ve lise düzeyinde özel eğitim mezunu veya işitme engellilerin eğitiminde uzman eğitimcilerden eğitim alamadıkları, eğitimcilerin işaret dilinin önemine vurgu yaptıkları ancak işaret dilini bilmedikleri ve öğrencilerle etkili iletişim kuramadıkları, öğrencilerin hazır bulunuşluklarının öğretmenler ve yöneticiler tarafından yeterli bulunmadığını belirtmektedir. Diğer taraftan; orta ve yükseköğretim düzeyindeki işitme kayıplı öğrencilerin ise dil beceri düzeylerinin ilk veya orta öğretim düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda öne çıkan ve etkili olan faktörler; işitme kaybı olma yaşı, işitme kaybının derecesi ve almış oldukları eğitim yöntemidir. İşitme kayıplı öğrencilerin, sahip oldukları dil düzeyleri göz önünde bulundurulduğunda işiten akranları ile kaynaştırma ortamında üniversite düzeyinde eğitim alamadıkları, bu eğitime erişemedikleri görülmektedir. Dil becerileri ve akademik gelişimlerindeki sınırlılık nedeni ile kaynaştırma ortamı yerine Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu’nu (EEYO) tercih ettikleri gözlemlenmektedir. Okula kabul edilme koşulları, işitme kayıplı öğrencileri destekler durumdadır. Alan yazın incelendiğinde, işitme kayıplı bireylerin işitsel özellikleri, dil beceri düzeyleri ve dolayısıyla kullandıkları iletişim yöntemi konusunda sınırlı araştırmaya ulaşılmıştır. Ulaşılan bazı çalışmaların bilimsel temelli olmadığı dikkat çekmektedir. Araştırmanın amacı, özel eğitim kurumu niteliğindeki yüksek öğretim kurumunda eğitim alan öğrencilerin; dil düzeyleri ve iletişim yöntemlerinin betimlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada EEYO’na 2024-2025 öğretim yılında kayıt yaptıran ve eğitim almakta olan öğrencilerden toplanan veriler aktarılacaktır.