Hukuki düzenlemelerin eksikliği ve uygulanma güçlüğü, kitlelerin kolayca
yönlendirilebilmesini, kışkırtılabilmesini desteklemesi, sosyal medyanın önemli dezavantajları
arasında yer almaktadır. Kullanıcılar, sosyal medya hesapları aracılığıyla, ilk elden şahit
oldukları haber değeri taşıyan olaylar hakkında bilgi, fotoğraf, video ve anlatım gönderebilme
olanağına sahip olmuştur. Yalan/yanıltıcı bilgi ve içeriklerin hızlı bir biçimde yayılması sosyal
ağları yalan haber barındırma açısından olumsuz bir üne kavuşturmuştur. Disiplinsiz gelişen
haber/bilgi süreci doğal olarak farklı etkilere ve karmaşaya neden olabilmektedir. Bu nedenle,
yalan haberlerin ya da bilgilerin kullanıcıya etkisi ve karar süreçlerinin değerlendirilmesi
büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı yalan haberlere maruz kalabilen bireylerin,
yalan haber değerlendirmesini açıklamak, yalan haberle başa çıkmada karar ve etki süreçleri,
tutum ve davranışlarını belirlemektir. Bu araştırma nicel araştırma metodu kullanılan
betimleyici bir alan araştırmasıdır. Veri toplama tekniği olarak anket tercih edilmiştir. Çalışma
kapsamında Ankara, Samsun ve Eskişehir’deki üç üniversitede öğrenim gören 230 öğrenciye
gönüllülük esasıyla anket uygulanmıştır. Örneklem belirlemede olasılığa dayanan örnekleme
yöntemi olan tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Yalan habere karşı tutum ve davranış
örüntülerini ortaya çıkarmak için, üç üniversitenin örgün öğrenci evrenini temsil eden
örneklemin yaş aralığı ve cinsiyet değişkenleri dikkate alınmıştır. Örgün öğretim öğrencisi
olmaları, dolayısıyla teknolojiye yakın, sosyal medya kullanıcısı öğrencilerin medya kullanımı,
yalan haberle karşılaşma süreci, habere inanma/inanmama karar süreci, doğrulatma
kategorilerinden oluşan anket uygulanmaktadır. Araştırma sonucunda bu örneklemin görsel
nitelikli içerikleri daha inandırıcı bulduğu, propaganda ve yönlendirici özellikteki yalan
haberlerin çoğunlukta olduğu ve magazin, siyaset, ekonomi haber türlerinde yaygın olduğu
ortaya çıkmıştır.
Lack of legal regulations and difficulties in enforcement, supporting the easy manipulation and provocation of the masses are among the major disadvantages of social media. Users can the opportunity to send information, photos, videos and narratives about the news events that they witness firsthand through their social media accounts. The malicious use of private and corporate accounts, which had the opportunity to spread the fake information and content quickly, caused their social networks to have a negative reputation for hosting fake news. The news or information process that develops without discipline can naturally cause different effects and confusion. Therefore, the manipulative effect of fake news or information and the evaluation of the impact processes are of great importance. The purpose of this study is to explain the evaluation of fake news of individuals who may be exposed to fake news, to determine decision and impact processes, attitudes and behaviors in dealing with false news. This research is a descriptive field research using a quantitative research method. Survey is preferred as the data collection technique. Within the scope of the study a questionnaire was applied to 230 students studying at three universities in Ankara, Samsun and Eskisehir on a voluntary basis. The stratified sampling method, which is a probabilistic sampling method, was used in sample determination. In order to reveal the attitude and behavior patterns against fake news, the age range and gender variables of the sample representing the formal student population of three universities were taken into consideration. A questionnaire consisting of the use of media, the process of encountering fake news, the decision process of believing / not believing in the news, and verification is applied. As a result of the research, it was revealed that this sample found the visual content more convincing, false news with propaganda and guiding features was common, and it was common in magazine, politics and economy news types.