10. INTERNATIONAL EURASIAN EDUCATIONAL RESEARCH CONGRESS, Ankara, Türkiye, 8 - 11 Haziran 2023, ss.1769-1770
Günümüzde iklim krizi, kuraklık, biyoçeşitliliğin azalması, toprağın yanlış kullanımı gibi pek çok çevre sorunu yaşanmaktadır. Bu çevre sorunları
ile mücadele etmek, bireylerde çevreye ilişkin farkındalık ve bilinç oluşturabilmek, geniş kitlelere ulaşabilmek için eğitim bir araç olarak
kullanılmalıdır. Eğitim yolu ile bireylerin doğa ile uyumlu olması, çevre sorunları karşısında eyleme geçmesi, sürdürülebilir bir yaşamı
benimsemesi sağlanabilir. Bu noktada karşımıza ekolojik okuryazarlık kavramı çıkmaktadır. Ekolojik okuryazarlık; ekosistemdeki işleyişi,
etkileşimi fark ederek bireylerin davranışlarını düzenleyebilmesi ve bunu yaşam şekline dönüştürebilmesidir. Özellikle sürdürülebilir
kalkınmanın amaçlarına ulaşmada geleceğin yetişkinleri olan çocukların toplumu değiştirme ve dönüştürme güçleri oldukça önemlidir. Bu
doğrultuda eğitim kademesinin temeli olan okul öncesi eğitimden başlanarak çocukların ekolojik okuryazar olarak yetiştirilmeleri
gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı; ekolojik anlayış ile eğitim veren bir okul öncesi eğitim kurumundaki 56-74 aylık çocukların ekolojik
okuryazarlık becerilerini incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden Yin’in (1984) sınıflamasına göre iç içe geçmiş tekli durum deseni kullanılmıştır. Araştırmanın
çalışma grubunu; okul yöneticisi, okul öncesi öğretmenleri, ebeveynler ve okul öncesi dönem çocukları oluşturmaktadır. Araştırmada veri
toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen odak grup görüşme formu, yarı yapılandırılmış görüşme formu, yarı yapılandırılmış
gözlem formu kullanılmıştır. Okul yöneticisi ile yarı yapılandırılmış görüşme, okul öncesi öğretmenleri ile de iki ayrı odak grup görüşmesi
gerçekleştirilmiştir. Odak grup görüşmesindeki öğretmenlerin ekolojik okuryazarlığa ilişkin bilgi ve farkındalık düzeyleri, gönüllülükleri dikkate
alınarak 4 ve 5 yaşta gözlem yapılacak sınıflar belirlenmiştir. Bu sınıflarda yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak öğretmen-çocuk
etkileşimi, çocuk-doğa etkileşimi gibi çeşitli kriterler gözlemlenmiştir. Gözlem yapılan etkinliklere ilişkin ise öğretmenlerin etkinlik planları
incelenmiştir. Süreçte çocuklardan çeşitli ürünler toplanmış ve gözlem sonunda ise çocuklardan okuldayken açık alanda yapmayı en çok
sevdikleri etkinliğin resmini yapmaları istenmiştir. Araştırma boyunca ise araştırmacı günlüğü tutulmuştur. Araştırmanın veri analizinde ise
görüşmeler içerik analizi ile analiz edilirken gözlem, etkinlik planları ve resimler betimsel analiz ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; okul yöneticisi çevre/doğa temalı çeşitli projeleri yürütmede liderlik yaparak ve açık alanda hayvan besleme, bitki
yetiştirme, yağmur suyu depolama gibi çeşitli öğrenme alanlarını oluşturarak çocukların ekolojik okuryazarlığını desteklediğini ifade etmiştir.
Okul öncesi öğretmenleri ise kurumda Minik TEMA, Eko Okul gibi çevre/doğa temalı çeşitli eğitim programları, Sıfır Atık, Okullarda Orman gibi
çeşitli projeler uygulayarak çocukların ekolojik okuryazarlığını geliştirmektedir. Ebeveynler ise çocuklarına doğada yürüyüş, oyun oynama,
kamp yapma gibi çeşitli deneyimler sunmaktadır. Ancak öğretmenlerin ve ebeveynlerin ekolojik okuryazarlığa ilişkin bilgi ve farkındalık
düzeylerinin istenilen düzeyde olmadığı, tüketim kültürü, doğadan uzak yaşam gibi çeşitli durumların bu beceriyi olumsuz etkilediği
görülmektedir. Buna karşın çocukların doğaya yakınlık düzeylerinin yüksek olması, canlıları sevmeleri, çevre sorunlarının farkında olmaları
ekolojik okuryazarlığı desteklemektedir. Yeşil alana sahip okul bahçeleri ekolojik okuryazarlığı geliştirmekle birlikte çocukların resimlerinden
ve gözlemlerden yola çıkarak yeşil alanda daha fazla vakit geçirmeye, serbest oyun oynamaya ihtiyaçlarının olması dikkat çekmektedir. Bu
doğrultuda okullardaki yeşil alan miktarı arttırılabilir, okul öncesi öğretmenlerinin ve ebeveynlerin konu ile bilgi ve farkındalık düzeylerini
arttıracak çeşitli eğitimler düzenlenebilir, konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğine yönelik çalışmalar düzenlenebilir.