Kafka’nın Dönüşüm ve Lispector’un G.H.’nin Çilesi AdlıMetinlerinde Hamamböceği ve Dönüşüm Motifleri


Creative Commons License

Kızıler Emer F., Aras İ.

SELCUK UNIVERSITY JOURNAL OF FACULTY OF LETTERS, sa.52, ss.119-136, 2024 (ESCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.21497/sefad.1456984
  • Dergi Adı: SELCUK UNIVERSITY JOURNAL OF FACULTY OF LETTERS
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), Central & Eastern European Academic Source (CEEAS), MLA - Modern Language Association Database, Directory of Open Access Journals
  • Sayfa Sayıları: ss.119-136
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada, biri (Kafka) I. Dünya Savaşı’nın diğeri (Lispector) II. Dünya Savaşı’nın vahşetine tanık olmuş, dünya edebiyatının iki yetkin temsilcisinin iki düzyazı metnindeki ortak hamamböceği ve dönüşüm motifleri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Franz Kafka’nın Dönüşüm’ünde erkek ana figür Gregor Samsa, bir sabah yatağında kendisini devcileyin bir hamamböceğine dönüşmüş bir halde bulur. Clarice Lispector’un G.H.’nin Çilesi adlı metnindeki kadın ana figür ise, bir gün evinde uzun süredir girmediği hizmetçi odasına girdiğinde karşılaştığı bir hamamböceğini yer. Kafka’nın metninde ana figürün dönüşümü, bedeninin topyekûn bir hamamböceğine dönüşmesiyle gerçekleşirken, Lispector’un metninde bu dönüşüm; ana figürün, ötekileştirerek yaşamdan dışladığı her şeyi simgeleyen hamamböceğini, kendi bedeninin içine almasıyla, yani onu yemesiyle gerçekleşir. Çalışmanın amacı, her iki metin arasında güçlü bir diyalojik ilişki kuran bu motiflerin yazarlar tarafından nasıl ve hangi amaçla kullanıldığını tespit ederek aralarındaki ortak ve farklı yönleri ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen analizde, önce metinler arasındaki genel ortaklıklara değinilmiş, ardından metinlerin teker teker analizi üzerinden, bu ortaklık/ benzerlik ya da farklılık unsurları bakımından metinler arasındaki diyalojik ilişki daha derinlemesine incelenmiştir. 20. yüzyılın savaşçıl ve kaotik dünyasında kaleme alınmış olan her iki metni ortak bir noktada buluşturan hamamböceği ve dönüşüm motifleri; karşılaştırma ve metinlerarasılık yöntemleri başta olmak üzere metne içkin ve metni aşkın eleştiri yöntemlerinden yararlanılan eklektik bir çoğul okuma yöntemiyle çözümlenmiştir.

In this study, cockroach and transformation as two common motifs in two prose texts by two competent representatives of world literature, one (Kafka) a witness to the brutality of World War I, and the other (Lispector) to World War II, were analyzed comparatively. In Franz Kafka’s Metamorphosis, the male main character Gregor Samsa finds himself transformed into a gigantic cockroach one morning in his bed. The female main character in Clarice Lispector’s The Passion According to G.H., on the other hand, eats a cockroach she encounters when she enters a servant’s room in her house that she has not entered for a long time. In Kafka’s text, the main character’s transformation takes place with his body turning into a cockroach in its entirety, while in Lispector’s text, this transformation occurs with the main character taking the cockroach, which symbolizes everything she has alienated and excluded from life, into her own body, that is, by eating it. The study aims to determine how and for what purpose these motifs, which establish a strong dialogic relationship between the two texts, are used by the authors and to reveal the common and different aspects between them. In the analysis carried out for this purpose, first, the general commonalities between the texts were mentioned, and then the dialogic relationship between the texts was examined in depth over the individual analysis of each text in terms of these similar or different elements. The cockroach and transformation motifs, which bring together both texts written in the warlike and chaotic world of the 20th century around a certain point, were deciphered with an eclectic and plural reading method that primarily makes use of critical protocols both inherent in and transcendent to the text, namely comparison and intertextual analysis.