Unger, Friedrich. Şark Şekerciliği


Creative Commons License

Güldemir O.

Kadim, cilt.0, sa.2, ss.187-191, 2021 (Scopus) identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 0 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2021
  • Dergi Adı: Kadim
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.187-191
  • Anahtar Kelimeler: Dessert, Foodhistory, Friedrich Unger, Oriental confectionery, Ottomancuisine, Turkish desserts
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türk tatlıları gerek uluslararası tanınırlığı gerekse toplum içerisinde özel günlerde yer edinmesi sebebiyle önemli maddi kültür unsurlarıdır. Bu tatlıların geçmişte tanınır hale gelmesine önemli katkılardan birini Yunanistan’ın ilk kralı I. Otto’nun şekercibaşısı Friedrich Unger yapmıştır. 1835 yılında İstanbul’u ziyaret eden Unger, şehirdeki helvacı ve şekercilerin çalışmalarını incelemiş ve tariflerini derlemiştir. Unger tarafından 1838 yılında yayımlanan ve yakın tarihte Türkçe olarak da “Şark Şekerciliği” (Conditorei des Orients) adıyla okuyucuyla buluşan eser, bir dış bakış ile Osmanlı tatlıcılığını yansıtması açısından önemlidir. Eser basım süreci, içerik ve tarifler yönünden değerlendirilmiş; dönemi samimi betimlemesi yönünden katkıları olduğu görülmüştür. Ancak tariflerin standart olmamasından kaynaklanan uygulama güçlükleri mevcuttur. 

Friedrich Unger, the confectioner of Otto I of Greece, visited Istanbul in 1835. He examined the halwa makers and confectioners and compiled their recipes. As Turkish desserts have been recognized internationally due to their importance in Turkish material culture and their usage on special occasions, Unger published Conditorei des Orients in 1838. The book was recently translated into Turkish under the name Şark Şekerciliği, and it is one of the essential contributions to recognizing these sweets in the past. The author contributed significantly to the field by reflecting Ottoman confectionery with an external perspective. This article evaluates Unger's book regarding the printing process, content and the recipes it presents. It shows that in addition to its rich content of Ottoman desserts, the book contributes to the field by giving a sincere description of the period. On the other hand, it also has problems implemented by difficulties in non-standardized processes of recipe production in nineteenth-century Ottoman cuisine.