Mali Çözüm, sa.184, ss.933-952, 2024 (Hakemli Dergi)
Günümüzde oldukça yaygın hale gelen ve özellikle büyükşehirlerde tercih edilen “kısa süreli kiralama” konut kiralama modelinin bir başka yöntemidir. Konut sahipleri açısından çeşitli avantajları olan bu yöntemin kiracılar açısından da bazı avantajları bulunmaktadır. Ancak kayıt dışı işlemlerin oldukça fazla olduğu bu alanda önemli vergi kayıpları da söz konusudur. Son yıllarda ise konutların kısa süreli kiraya verilmesi, özellikle otellerdeki konaklama doluluklarında azalmaya yol açtığı şikâyetlerine daha fazla konu olmaya başlamış ve vergi kayıplarına neden olduğu da göz önünde bulundurularak bu alanda yasal düzenleme yapılması ihtiyacı hissedilmiştir. Konutların gerçek ve tüzel kişilere en fazla yüz gün gibi kısa sürelerle kiralanmasına ilişkin esasların belirlenmesi, kiralanan konutların belgelendirilerek kayıt altına alınabilmesini teminen 7464 sayılı “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 01.01.2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere” yasalaşmıştır. Bu çalışmada konutlarını kısa dönemli kiraya verenler tarafından elde dilen gelirlerin vergilendirilmesi yanında yapılan son yasal düzenlemeler de yer alan bazı kavramların uygulamada ortaya çıkarabileceği sorunlar da ele alınacaktır. Ayrıca gerek 7464 sayılı Kanun da gerekse ilgili yönetmelikte yer alan “turizm amaçlı” ve “yüz gün” kavramlarının vergilemede eşitlik ve adalet açısından uygulamada ortaya çıkarabileceği sorunları tartışılmıştır. 01.01.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren düzenleme ile kiralanan konutun kira süresi hem vergilendirme hem de bazı idari işlemler açısından oldukça önem kazanmıştır. Gerçek ve tüzel kişiler tarafından bu düzenlemelerin bilinmesi ona göre işlem yapılması idare ile ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları da azaltacaktır. İdare de uygulamada ortaya çıkabilecek sorunları tespit edip gerekli düzenlemeleri hızlı bir şekilde uygulamaya geçirmelidir.