Resimde Eleştirel Düşünce


İlbeyi Demir F. G.

Sanatta Eleştirel Düşünce, Prof. Kemal Uludağ, Editör, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, ss.145-181, 2022

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Anadolu Üniversitesi Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Sayfa Sayıları: ss.145-181
  • Editörler: Prof. Kemal Uludağ, Editör
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ÖZET

Resim sanatı tarihi, insanın yarattığı görsel dil aracılığıyla kendi geçmişi ile konuşmasını ifade eder. Tarih yazı ile başlar ve günümüzden yaklaşık altı-beş bin yıl geriye giden bir dönemi bize aktarır. Günümüz insanının (homo sapiens) tarih sahnesine çıkışı ise çok daha erken bir zaman dilimindedir. Bu geniş zaman aralığını anlamada elbette yapılan arkeolojik ve antropolojik çalışmalar bize en temel yol göstericidir. Ele geçen tüm buluntular erken atalarımızın bize kadar gelen uzun tarihsel yolculuğunun birer parçasıdır. Yaşamak ve hayatta kalmak için verdikleri mücadeleleri buralardan okumaktayız. Bu mücadelelerde nasıl bir yolculuğa sahip oldukları, barınma ve yeme-içme gibi yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirme biçimleri kalıntılar yolu ile çözümlenirken, gündelik yaşama dair neler düşündükleri, yaşamlarının merkezini nelerin oluşturduğu bir anlamda onların dili bıraktıkları görsel kompozisyonlar yoluyla olmaktadır. 

Görmek ve göstermek insanın yaşadığı dünyayla kurduğu en temel akıl ilişkileri arasındadır. İnsan, gördüğünü göstermek istemiştir. Gördüğünü göstermek isteyen insanın bu yol ile kendi dışındaki insanlarla iletişime geçişi hem yaşadığı zaman hem de sonraki zamanlar için onu anlamada temel anahtar olmuştur. Ortaya koyduğu dil sadece gördüklerini değil, düşündükleri, hayalleri ve inançlarını da kapsar.

Görünmeyenin görünür hale gelmesi, insanın erken tarihlerden itibaren araç yapabilme, yaşama, doğaya karşı direnebilmesi dışında, kendi olabilmesinin en önemli özelliğidir. Resim, sadece bir anlatım aracı değil, insan ve yaşam arasında insanın yaşadığı dünyaya tutunması, kendi yolunu bulabilmesinin de kılavuzu olmuştur. Anlattığını salt göstermek amaçlı değil, estetik bir anlatımla da sunması, görünüşün zamanla gerçek hayatta onu mutlu eden bir haz alanına da dönüşmesine neden olmuştur. 

Resim sanatının görüldüğü yüzeyler tarihin farklı dönmelerinde değişkenlik göstermiştir. Mağaradan sokağa, ibadet mekanlarından evlere, saray ve kalelerden, han ve hamamlara kadar çok çeşitli alanlara işlenmiştir. Tuval resmi ile artık taşınabilir olan resim, farklı toplumsal sınıfların yaşamının içinde daha yoğunluklu yer almaya başlar. Günümüzde teknik anlamda farklı araçların kullanılması ile de resim sanatının olanakları genişlemiş ve resim sanatı görsel sanatların en temel anlatım araçlarından biri olmuştur. 

Bu ünitede, geçmişten bugüne insanoğlunun bakma biçimindeki değişimleri, yaşadığı dünyayı ele alış biçimi, gözlemleri ve ifade etmek istedikleri hem zamanın eleştirisi hem de yeni eleştirel dille ele alınarak ‘resimde eleştirel düşünce’ başlığında değerlendirilmiştir. Ünitenin bütününde, genel bir Resim sanatı tarihinden farklı olarak, ‘Resim sanatındaki kırılma noktaları ve iz bırakan değişimler, sanat hareketleri, akımlar, sanatçılar ve yapıtları’ resmin eleştirel dilidüşüncesi ve izleri bağlamında seçilmiş ve ele alınmıştır.