90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Uluslararası Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 13 - 15 Kasım 2015, ss.997-1022
Lozan Antlaşması ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, yeni bir devlete geçiş aşamasında,
Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı sıkıntıları, bünyesinde bir müddet daha barındırmak
zorunda kalmıştır. Tıpkı Osmanlı borçlarının uzun yıllar ödenmek zorunda kaldığı gibi. Bu
devir alınan sıkıntılar, sadece Osmanlı borçlarıyla sınırlı kalmadı, aynı zamanda adli alanda
da benzer bir durumla karşılaşıldı. Yeni Türkiye Devleti 5 yıl daha adli kapitülasyonlarının
etkilerini hissedecek, Avrupalı hukukçuların gözetiminde kalacaktı. Bu Avrupalı
hukukçulardan; İsviçreli Profesör Sauser-Hall, İsveçli Sterçel ve Hollandalı Burgezius gibi
hukukçu yabancı gözlemciler, Yeni Türkiye Cumhuriyetini, adli bakımdan gözlemlediler ve
denetlediler. Bu gözlemcilerin, Türkiye Adalet Bakanına verdiği raporla da Türk adli sistemi
üzerindeki etkileri, elde edilecek birincil el kaynaklarla ve dönemin basını çerçevesinde
bildirimizde tartışılacaktır.
The Turkish Republic, founded after the Treaty of Lausanne, has to confront some
problems of the Ottoman Empire during the transition period from the empire to the national
state. The troubles are related to not only the debts of the Ottoman, but also to the judicial
functions. New Turkish State is surveillance in close confinement for five years by the
European legal advisors for the judicial capitulations. These legal advisors, such as SauserHall and Sterchel from Switzerland and Burgezius from the Netherlands, watch and supervise
the legal system of Turkey, and finally they present their reports to the Minister of Justice of
the Turkish Republic. This paper focuses on the effects of these reports upon the Turkish legal
system by comparing the primary sources and the press of the period.