A PERSONALITY PATTERN DEVELOPING IN THE GRIP OF ENVY: BAD CHILD(HOOD) IN MİNE SÖĞÜT’S “NAZ NEDEN DERİNE GÖMMEMİŞ KEDİYİ?”


Creative Commons License

Yaşadı Y. E.

SÖYLEM, vol.9, no.3, pp.239-248, 2024 (Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 9 Issue: 3
  • Publication Date: 2024
  • Doi Number: 10.29110/soylemdergi.1558656
  • Journal Name: SÖYLEM
  • Journal Indexes: MLA - Modern Language Association Database, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.239-248
  • Anadolu University Affiliated: Yes

Abstract

The science of psychology, which devotes itself to the search for the underlying foundations of human and animal behavior, gained an independent identity only in the 19th century by separating from philosophy. Sigmund Freud's place in psychology, which established its theoretical infrastructure in a short period of a century, is undeniable. The emergence of the psychoanalytic personality theory changed the course of psychology studies. In accordance with the nature of science, the criticisms brought to Freud's theory enable the theory to develop and reach to the present day. So much so that the Neo-Freudian perspective continues to develop and change with theorists such as Alfred Adler, Karen Horney, Heinz Kohut, and Melanie Klein. Melanie Klein's “object relations theory” results from this development. The reflection of developments is not limited to the science of psychology. One of the fields influenced by psychoanalytic theory has undoubtedly been literature. Psychoanalytic literary theory, which focuses on the artist, tries to find commonalities between hero and his creator. In this article, instead of starting from well-known theorists, “object relations theory”, one of the more recent theories, and Mine Söğüt's story “Naz Neden Derine Gömmemiş Kediyi?” will be analyzed. The reason for choosing the aforementioned story is that the author presents a “non-normative childhood” by moving away from conventional childhood narratives. Klein's theory was chosen to reveal how a contemporary perspective looks at a modern author's work. In this study, based on the theory, it is claimed that the inability to integrate the distinction between the good meme and the bad meme leads to envy and that the fragmented identity spreads throughout the life of the character. In chronological order, the conditions that pave the way for the formation of envy in the individual are analyzed and it is revealed how envy can lead to death. 

Kendini insan ve hayvan davranışlarının altında yatan temelleri aramaya adayan psikoloji bilimi ancak 19. yüzyılda felsefeden ayrılarak müstakil bir hüviyet kazanır. Bir asır gibi kısa bir sürede teorik alt yapısını kuran psikolojide Sigmund Freud’un yeri yadsınamazdır. Psikanalitik kişilik kuramının ortaya çıkışı, psikoloji çalışmalarının seyrini değiştirir. Bilimin doğasına uygun olarak Freud’un teorisine getirilen eleştiriler, kuramın gelişip günümüze kadar ulaşmasını sağlar. Öyle ki Alfred Adler, Karen Horney, Heinz Kohut, Melanie Klein gibi kuramcılarla Neo-Freudyen bakış açısı gelişmeye ve değişmeye devam etmektedir. Melanie Klein’in “nesne ilişkileri kuramı” da bu gelişmenin bir sonucudur. Gelişmelerin yansıması sadece psikoloji bilimi ile sınırlı değildir. Psikanalitik kuramın etkilediği alanlardan biri de şüphesiz edebiyat olmuştur. Sanatçıyı merkeze alan psikanalitik edebiyat kuramı kahraman ile onun yaratıcısı arasında ortaklıklar bulmaya çalışır. Bu makalede ise Freud’un klasikleşmiş kuramından yola çıkmak yerine psikoterapi yaklaşımlarda güncelliğini koruyan “nesne ilişkileri kuramı” ile Mine Söğüt’ün “Naz Neden Derine Gömmemiş Kediyi?” öyküsü incelenecektir. Bahsedilen öykünün seçilmesinin nedeni yazarın alışılagelmiş çocukluk anlatılarından uzaklaşarak bir “norm dışı çocukluk” ortaya koymasıdır. Klein’in kuramı ise güncel bir bakış açısının çağdaş bir yazarın eserine nasıl baktığını ortaya koymak için seçilmiştir. Bu çalışmada kuramdan yola çıkarak iyi meme-kötü meme ayrımını bütünleştirememenin hasede yol açtığı ve parçalı kimliğin öykü kişisinin hayatının tümüne yayıldığı iddia edilmiştir. Kronolojik bir sıra gözetilerek bireydeki hasedin oluşmasına zemin hazırlayan şartlar irdelenmiş ve hasedin nasıl ölümle sonuçlanabileceği gözler önüne serilmiştir.