İMAJI KONUMLANDIRMA SORUNU: İMAJLA İMAJA KARŞI


Celilzade H.

Felsefe Alanında Uluslararası Araştırmalar - II, Büşra Bilgin, Editör, Eğitim Yayınevi, Konya, ss.1-18, 2025

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2025
  • Yayınevi: Eğitim Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Sayfa Sayıları: ss.1-18
  • Editörler: Büşra Bilgin, Editör
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çalışmamızda imaja yönelik felsefi tutumları irdeleyeceğiz. Bütün bir felsefe tarihini değerlendirmek mümkün olmadığı için Platon‟un, Fârâbî‟nin ve Spinoza‟nın görüşleri üzerinden konuyu ele alacağız. Bunun için felsefenin doğduğu çağlara gidilerek Platon‟un konuya ilişkin düşünceleri aktarıldıktan sonra Fârâbî‟nin görüşleri değerlendirilerek Spinoza‟nın tezleri üzerinden modern dönemde imajın konumu -epistemolojik ve ontolojik açıdan konumlandırılışı- değerlendirilecektir. İmajlara yönelik olumsuz tavır geliştirilirken bile imajlara başvurulması da çalışmanın önemini vurgulamaya çalıştığı bir nokta olacaktır. Bu hususun çok daha fazla belirginlik kazanması amaçlanmaktadır. İçinde bulunulan çağda, imajın epistemolojik ve ontolojik konumundan ötürü bu çalışmada belirtilen noktanın belirginlik kazanması amaçlanmaktadır. XXI. Yüzyılda, her alanda, imajların tahakkümü altında olunmasına rağmen imajlara yönelik felsefi bir tavrın geliştirilmediği söylenebilir. İmajların insan hayatında bir sorun haline gelmesi durumunun önceki çağlarda yaşanmadığını söylemenin isabetli olmadığı görüşündeyiz. Ancak insanların XX. ve XXI. yüzyıllarda imajlarla nicelik bakımından en yoğun bir temas içinde olduğu inkâr edilemez bir olgu olarak duruyor. Önceki çağlarda imajlara yönelik insanlığın ortak bir tepkisinden söz etmek de zordur. Filozofların ortaya koyduğu tezler üzerinden imajlara yönelik reflekslerine dair tasavvur oluşturulabilir. Filozofların imajlara ilişkin ortak reflekslerinin olduğunu ileri sürmek zordur. Bununla birlikte imajları olumsuz değerlendiren filozofların bu değerlendirmelerinde imajlara başvurması, üzerinde durulması gereken bir husustur. Bu durum imajlara yönelik tavrı da belirler. İçinde bulunduğumuz çağda böyle bir durumun olmadığını ve bunun bir eksiklik olduğunu savunuyoruz. Başka bir deyişle, içinde bulunduğumuz çağda felsefenin imajlara yönelik ya tamamen olumlu ya da tamamen olumsuz tutum geliştirdiği görülür. Hâlbuki üçüncü bir yaklaşımın mümkün olduğu ortadır. Platon, Fârâbî ve Spinoza gibi filozoflar bunu söylememize imkân tanırlar. Söz konusu üçüncü yaklaşım, imajları imajlarla değerlendirmek, imaja imajla karşı olmaktır. İmajı epistemolojik ve ontolojik olarak konumlandırma sorunuyla karşılaşan çağdaş felsefenin bu yaklaşımı hatırlaması ve üstlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Şimdi, kısaca özetlemeye çalıştığımız konuyu, sorunu ve soruna bir çözüm önerisi olan söz konusu yaklaşımı ayrıntısıyla ortaya koymaya başlayabiliriz.