Küreselleşme Ve Bölgesel Gelişme Arasındaki İlişki


Creative Commons License

Çatalbaş N.

Econder I. Uluslararası İktisat, İşletme ve Sosyal Bilimler Kongresi, Karabük, Türkiye, 18 - 20 Ekim 2019

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Karabük
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Anadolu Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Özet

Küreselleşme tanımı, kapsamı ve aşamaları vb. konularda farklı yaklaşımların bulunduğu bir kavramdır. Küreselleşme ile ülkeler arasında başta ticaret olmak üzere birçok alanda engellerin azaldığı ve belli alanlarda sınırların yavaş yavaş ortadan kalktığı görülmektedir. Ülkeler arasında ticaretin başladığı ilk çağlardan günümüze ülkeler arasında artan ticaret, yatırım ve üretim vd. faaliyetler ülkelerin bazı bölgelerini (şehirlerini) ön plana çıkartmıştır. Sanayi Devrimi ve ardından İkinci Dünya Savaşından sonraki süreçte, ticareti serbestleştirmeye ve yatırımların önündeki engelleri azaltmaya yönelik anlaşmalar belli bölgelerin hızla kalkınma ciddi imkan yaratmıştır. Sonuçta, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkları hızla artmış, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için bölgeler arası gelişmişlik farkları ciddi bir sorun haline gelmiştir. Diğer taraftan, uluslararası ticaret ve yatırımla ilgili bazı uluslararası anlaşmalar ülkelerin kendi ulusal ekonomilerini korumak amacıyla alacakları tedbirleri sınırlandırmıştır. Bu şartlar altında, ülkelerin özellikle dezavantajlı (geri kalmış) bölgelerin kalkınması için alacakları tedbirler daha fazla önem kazanmıştır. Söz konusu uluslararası anlaşmalarda geri kalmış bölgelerin kalkınmasına yönelik bazı istisnalar getirilmiş, bu istisna geri kalmış bölgelerin kalkınması açısından önemli bir fırsattır. Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasında Avrupa Birliği (2004’ten sonra katılan ülkeler hariç tutulursa) önemli başarı elde etmiştir. Bu çalışmada küreselleşme süreci ile bölgesel gelişme arasında ilişki, küreselleşmenin bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını nasıl yarattığı ve mevcut uluslararası anlaşmalar da dikkate alındığında bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının nasıl azaltılacağı/ ortadan kaldırılacağı ele alınacaktır.

Abstract

There are different approaches on the definition, scope, stages, and etc. of the globalization concept. It can be seen that, through the globalization, the obstacles between the countries have been removed especially in the commerce, and that the borders have gradually disappeared in specific domains. Since the first ages, when the trade between the countries has begun, the activities such as increasing trade, investment, and production between the countries have brought certain regions (cities) of the countries to the forefront. The period after Industrial Revolution and World War II, the agreements on liberalizing the trade and removing the obstacles in the investment enabled certain regions to develop rapidly. As a result, the developmental differences between the regions rapidly increased, and the interregional developmental differences have become important problems for both developed and developing countries. On the other hand, certain agreements on the international trade and investment limited the measures that the countries could take in order to protect their own economies. Under these conditions, the measures that the countries would take in order to ensure the development of their disadvantaged (underdeveloped) regions gained more importance. In these agreements, certain exceptions have been provided for the development of underdeveloped regions and this exception is an important opportunity for the development of these underdeveloped regions. Considering the practices throughout the world, it can be stated that European Union has gained significant success in reducing the interregional developmental differences (except for the countries joining the union after 2004). In the present study, the relationship between globalization process and regional development, how the globalization created the interregional developmental differences, and how to reduce/eliminate the developmental differences between the regions by taking the current international agreements into consideration will be discussed.