9. Uluslarası Asos Sempozyumu, Samsun, Türkiye, 24 - 28 Mayıs 2023, ss.210-211
Türk Hukukunda mirasın paylaşılması
bakımından hâkim olan ilkelerden biri irade özerkliği ilkesidir. Mirasçılar,
mirasın paylaşılması konusunda kanunda yer alan düzenlemelerden ayrılabilirler.
Bu kapsamda terekede yer alan bir malvarlığı değerinin hangi mirasçıya
verileceğini veya paylaşmada uygulanacak usulü belirlemiş olabilirler.
Mirasçılara tanınan bu özgürlük sınırsız değildir. İrade özerkliğinin kanundan,
mahkeme kararından, miras bırakanın getirmiş olduğu paylaşma kurallarından
doğan sınırları mevcuttur. Ülkemizde 15.05.2014
tarihinde yürürlüğe giren “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında 6537 Sayılı Kanun”la mirasın paylaşılmasına
önemli sınırlamalar getirilmiştir. Anılan Kanunun birinci maddesinde …
asgari tarımsal arazi
ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin
önlenmesi amaçlar
arasında sıralanmıştır. Kanunun 8/B maddesine 2020 yılında eklenen fıkra ile
tarım arazilerinde pek çok işlem gibi paylaşmanın da bakanlığın izni olmadan
yapılamayacağı hüküm altına alınmış; 8/C maddesinde ise tarımsal arazi veya
yeter gelirli tarım arazisinin hangi mirasçıya intikal edeceği hüküm altına
alınmıştır.
İsviçre Medeni Kanunu’nda
işletmelerin miras yoluyla intikalini kolaylaştırma amacıyla değişiklik
yapılmasına ilişkin taslak 10/06/2022 tarihinde yayınlanmış bulunmaktadır. Taslağın
gerekçesine göre taslakta bu amaçla başlıca üç konuda düzenleme
getirilmektedir. Bunlardan ilki mirasçılara belirli şartların gerçekleşmesi
halinde işletmenin bütün olarak tahsisi hakkını tanımaktır. İkinci olarak taslak,
işletmeyi miras yoluyla devralan mirasçılara diğer mirasçılara yapacağı ödemeyi
erteleme imkânı tanımaktadır. Son olarak taslak, işletmenin değerinin
belirlenmesine ilişkin yeni hükümler getirmektedir. Yine gerekçeye göre mümkün
olduğu kadar çok sayıda işletmenin düzenleme kapsamına girmesi hedeflenmiş ve
bu nedenle de payları borsada işlem gören şirketler ve kooperatifler,
münhasıran kendi malvarlığına sahip işletmeler ile tarım işletmeleri dışındaki
işletmeleri kapsayacak bir düzenleme hazırlanmıştır. Nitekim Taslak
incelendiğinde işletme kavramının adi ortaklıkları, bireysel işletmeleri ve
ticaret ortaklıklarını kapsayacak biçimde tanımladığı görülmektedir.
Bu çalışmada mehaz İsviçre Medeni
Kanunu’ndaki değişiklik hazırlığı, Türk Medeni Kanunu’nun işletmelerin devrine
uygulanacak miras hukuku hükümleri, Türk Borçlar Kanunu’nun adi ortaklıkta
ortaklardan birinin ölümü halinde uygulanacak hükümleri ve Türk Ticaret
Kanunu’nun ticaret şirketlerinde bir ortağın ölümü halinde uygulanacak
hükümleriyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir.
İsviçre hukukunda sözü edilen
taslak, miras paylaşılması konusunda mirasçılara tanınan irade özerkliği
ilkesinin sınırlandırılması anlamını taşır. İrade özerkliği ilkesi kanunlarla
sınırlandırılırken bunun haklı bir amaç doğrultusunda yapılması önemlidir.
Çalışmamızda anılan taslak bu çerçevede değerlendirilmeye çalışılacaktır.