in: 100 Years of Gastronomy in Turkey, Ankara Hacı Bayram Veli University's Gift Series for the 100th Anniversary of the Republic-IX, Fügen DURLU ÖZKAYA,Menekşe CÖMERT, Editor, Nobel Yayınevi, Ankara, pp.11-31, 2023
Türk mutfağı Orta
Asya’dan Cumhuriyet dönemine kadar kümülatif olarak zenginleşen, etkileşimlerle
günümüze aktarılan ve tanınırlığı yüksek bir mutfaktır. Bu bağlamda 1040 tarihinde
Dandanakan Muharebesi ve 1071 tarihinde Malazgirt Savaşı öncesi olan dönemde konar
göçerliğin yoğun olduğu bilinmektedir. O dönemde Orta Asya coğrafyasından
beslenen bir kültür bulunmaktadır.
Devamında ise Selçuklu ve Beylikler Dönemi’nde daha yerleşik ve büyük
gruplar halinde, ekonomik, siyasi gücün etkileriyle güçlenen bir Türk mutfağı
söz konusudur. Akabinde 1299 yılında kurulan Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde
ise Anadolu, Karadeniz dolayları, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa gibi dünyanın büyük
bir bölümüne hâkimiyetin sağladığı güç ile mutfak kültürü de paralel ölçüde
gelişmiştir. Nihayetinde 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet ile süregelen Türk
mutfağı hem sentez özellikler hem de özgün bileşenler taşımaktadır. Çorbalardan
köftelere, kebaplardan böreklere, turşulardan hoşaflara birçok kategoride
birbirine eşdeğer zenginlik ve lezzette binlerce yemek çeşidi içermektedir.
Ayrıca bu yiyecek ve içeceklerin ötesinde doğumdan ölüme kadarki geçiş
dönemlerinde mutfakla ilgili ritüeller; dini, neşeli, özel günler; pişirme ve
sunum teknikleri; saklama yöntemleri, mutfak ve yaşam alanları gibi kültür
bileşenleriyle irdelenebilen yoğun özellikler de barındırmaktadır. Cumhuriyet
Dönemi itibariyle Latin alfabesine geçiş; modern/Avrupai yaşam örnekleri;
siyasi, ekonomik ve teknolojik gelişmeler Türk mutfağının son yüzyıldaki
evrimini etkileyen başlıca faktörlerdir. Çağın sınırsızlığı, iletişim
becerilerinin her geçen gün dönüşümü, ithalat ve ihracat hareketlilikleri,
medya gibi faktörlerin etkileriyle de kültürel değişime paralel olarak mutfakta
dönüşümün de süreceği öngörülmektedir.